Ana içeriğe atla

DÜŞÜNCE SAPMASI

 İnsan şartlanmalarından arındığı kadar özgür, düşüncesinin kontrolüne girmediği kadar sevgi doludur. Düşünce sapmaları çakralardaki enerji akışını tıkanıklığa uğratır. Bu canlı, maddesel örüntülerin bastırılması ya da kontrol edilmesi tekrarlanan döngülerde varlığı pasifize eder. Enerji akışındaki düzensizlik diğer deneyimlerin gerçekleştirilmesini de sekteye uğratır. Yorgunluk hisleri, depresyon halleri bu döngülere odaklanılmadığı hallerde, varlık enerjisinin bu sapmalar tarafından tüketilmesinin sonucu belirir. Odaklanarak duygu ve düşüncenin üzerinde hakimiyet kurmak maddenin üzerinde hakimiyet kurmaktır. Bu odaklanma varlığın kendisini sevmesine eş değerdir.

Dışa doğru genişleyen, duygu ve düşüncenin karşılığı olan realiteler üzerinde, ancak içe dönüldüğünde farkındalıklı bir hakimiyet kurulabilir. Bu yüzden düşünce ve duygular gözlemlenerek içselleştirilmeli, ayrıştırılmadan hakim olunmalıdır. 

Varlığın şartlanması, düşüncesinin içinde kaybolması ve bu limitli örüntülerin kontrolü altına girmesidir. Bu kontrol tek tipleştiren mekanik hareket biçimlerini tanımlar. Düşünceye hakim olunması ile alınan aksiyonlar, limitsiz sevgi eylemlerinin açığa çıkmasını sağlar. Bu yolla mekanik örüntüler dağılır, varlığın özgün karakterinden doğan şahsiyeti belirir.

Bu duruma göre sevginin ne demek olduğu ancak sevginin ne olmadığı fark edilince anlaşılabilir. Bu anlayış varlığı özgürlüğe ulaştırır. Korkunun, endişenin, hazzın, çatışmanın, mutluluğun olduğu yerde sevgi yoktur. Bu duygular yoluyla ulaşılan yüksek anlayış ve teklik halinde sevgi vardır. Varlık kendi psişesini oluşturan mekanizmayı algılayıp, bu yolla meydana getirdiği yaratımına, duygu ve düşüncesine hakim oldukça kendisini özgürleştirebilir.

Varlığın kendi zihnine hakim olarak, farklı deneyimlerini temsil eden çakralarındaki enerji alanlarını düzenleyebilmesi enerji akışının dengeli bir görünüme ulaşabilmesi için oldukça önemlidir. Örneğin; kök çakra düzeyindeki kök inanç ya da düşünce sapmalarının yol açtığı tıkanıklık varlığın yaşam enerjisini tüketeceği için hareketsiz kalmasını ve sevgi eylemlerinin gerçekleştirilememesine yol açar ya da kalp çakrasındaki suçluluk hisleri, varlığın kendisin affedememesi halinde, çivit rengi çakrada, sonsuz zekaya bağlanarak gerçekleştireceği bilgelik deneyimlerini sınırlandırır. Deneyimlerin bastırılması veya yetersiz kalması varlığın yaşam planını sekteye uğratır ve düzensizliğe yol açar.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...