Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YARATIMINIZ

Evrendeki sonsuz enerjetik akışı algılayabildiğimiz ve bu sonsuz enerjinin tezahür etmiş varlıklar aracılığıyla yönlendirilirek form kazanabildiğini ve madde realitelerini açığa çıkarabildiğini gözlemleyebildiğimiz için "Sonsuz Yaratan" kavramını kullanıyoruz. Evrende tezahür eden her şey sadece enerji ve bu enerjinin formdan forma geçerek bir düzlemden diğerine akmasının sonucu belirir. Sonsuz Yaratıcı enerjinin benlik sahibi, deneyim arzusundaki varlıklar tarafından evren sahalarına yönlendirilmesi ise Yaratan'dan ötürü yaratan olan varlıkları ve o varlıkların, sonsuz yaratıcı enerjiden potansiyel alan sonlu realitelerini meydana getirir. Dolayısıyla duygunuz, düşünceniz, hareketleriniz, aksiyonlarınız, nefes alış verişiniz bile belirli irade ölçüsünde, sizin aracılığınızla tezahür eden yaratımınızdır. Sonsuz Yaratan'ı ve bu sınırsız yaratıcı enerjiden ötürü evrende fonksiyon gören varlıkları ve varlık sistemlerini birbirinden farkındalıkla ayırmak gerekir. Sıfır no...

ODAKLANMA KABİLİYETİ

Verimli işleyen bir zihin, odaklanma kabiliyeti gelişmiş ve sorgulama kapasite artmış bir zihindir. Varlık enerjisi, odaklanılan düzleme doğru yönlenir ve orada yoğunlaşır. Dışa bakan göz içe yönelip sorgulama süreci geçirdiğinde, egoların ve bunları karakterize eden şartlanma öğelerinin üzerinde farkındalıklı bir hakimiyet kurulur. Varlığın irade göstererek içine yönelmesi, madde düzlemi boyunca dağılan enerjisini toparlarken; sorgulama süreci ise şartlanmalarını, yani sınırlandırıcı duygu ve düşünce kalıplarını mağlup ederek idrakinin artmasını sağlar. İdrakin kademe kademe artması ise varlığı yüksek benliğine yakınlaştırır. Yüksek benliğine yakınlaşan varlık, benliğin benlikten ayrışması biçiminde açığa çıkan limitli egolarının potansiyel verdiği, mekanik ve tekrar eden kısır yaşam döngülerinin üzerine yüksek karakterli tepki biçimleriyle çıkar hale gelebilir. Sevgi, anlayış ve idrak halinde bu şekilde belirir. Varlığın özüne yakınlaşması, irade göstererek sorgulamasına ve zihnini s...

FARK

Kontrol etmek ile hakimiyet kurmak birbirlerinden farklı yaklaşım biçimleridir. Kontrol eden limitli egodur. Ayrışma ve yüzleşememe halini doğurur. Hakimiyet ise bilinçli bir farkındalık ve idrak ile geliştirilir. Yaşam aksiyonlarının sevgiden ötürü alınabilmesi, bir realiteye, duyguya ya da düşünceye, neden ve sonuçları ile hakim olunabilmesinden geçer. Maddeye hakim olmak dediğimiz durum da budur. Kontrolün olduğu yerde sevginin olmadığını unutmamak gerekir. Burak Cömertler

ESİR

İnsan, kendisini sevmeyi, hazlarının esiri olmakla ve kendisine acımakla karıştırıyor. İnsanın, yüksek işler yapabileceği, farkında bile olmadığı çok fazla enerjisi var, ama o kendisine hiç dikkat etmiyor. Enerjisini, bağımlılıklarına ya da idrakine varamadığı döngülerine akıtmayı çok seviyor. Odağı sürekli gasp ediliyor. İlgisini dağıtan bir yığın tesir ve düşünceyle dolu zihni. Bu şartlanmışlık hali onu oyalıyor, tüketiyor ve içsel bağlantısını zayıflatıyor. O, bunun farkında değil. Enerjisi tükenince iradesi de zayıflamaya başlıyor. Hep aynı yere çıkan, alınacak bir verinin ya da edinilecek bir kazanımın olmadığı, tekrar eden kısır döngülerinin esiri oluyor. Ne yöne ne için gittiğini bilmeden, anlamsızca koşan atlara benziyor. Tükeniyor. O, enerjisini yönlendirdiği, tesir aldığı ve tesir verdiği noktaların idrakinde değil.  Uyandığını sanıyor ama yanılıyor. Hep bir başkasından yardım istemeye çok alışmış, bu durumun kendisini nasıl zayıf bıraktığını anlayamıyor. Koltuk değnekler...