28 Şubat 2025 Cuma

HAMLE

İbadetler banka kasasında biriktirilebilen şeyler değillerdir. Her türlü ibadetin amacı varlığın madde illüzyonuna, realiteler içerisine dağılmış enerjisini belirli periyotlarda derleyip toparlamak, içine yönelmesini sağlayarak özüne ve ana yakınlaşmasını sağlamaktır. Bu durum teknik olarak anda ve burada olan Yaratan'a yakınlaşmaya eş değerdir. İyi ya da kötü olarak tanımlanan davranışlar da sanıldığı gibi sevap ya da günah olarak biriktirilebilen şeyler değillerdir. Bir varlığın pozitif yönlü hamleleri onun eriştiği bilinç, vicdan ve birlik anlayışı düzeyinin bir göstergesidir. Bu hamleler ancak idrakli yapıldığı sürece kıymetlidirler. Negatif yönlü hamleler ise yaşananlardan ders alınması ve içinde bulunulan anda irade gösteren varlığın dönüşümünü sağlaması için deneyimlenirler. Varlık, özünün anda olduğunu anlamalı, iyi ya da kötüyü biriktirenin, geçmişe bağımlı kalanın, sorgulamadan inananın limitli egosu olduğunu, zamanın yalnızca illüzyon olduğunu anlamalıdır.

Bir insan kendisini ulaştırdığı sevgi, ışık ve farkındalık düzeyiyle yaşadığı hayatın mümkün mertebe idrakinde olarak zaten enerjisini özüne yakın halde tutabilir. Bu düzenlemeleri duygularına hakim olarak, sağlıklı saf gözlem biçimleriyle kendisi sağlayabilir ve dolayısıyla meditatif bir zihinle yaşamını sürdürülebilir. İdrakli, anlayışlı, sevgi ve bağışlama düzeyi yüksek olan bu insan çoğunlukla andadır, yani Yaratan'a yakındır ve bir ibadete ihtiyaç duymadan yaşamını sürdürebilir, kendi kendisini dengeleyebilir haldedir. Öte yandan kendini disipline etme ve titreşimlerini dengeleme noktasında eksiklik duyan varlıklar eğer isterlerse bağlı bulundukları dinin biçimlerine göre ibadetlerini yapabilirler ve kendilerini uygun ölçüde otomatizasyona sokabilirler. Esasen dinlerin ibadet biçimleri de insanların henüz kendi başlarına sağlayamadıkları içsel düzeni onlar adına dış şartlandırma yoluyla kurabilmek için gönderilirler. 

Burak Cömertler







26 Şubat 2025 Çarşamba

GEÇİŞ

 Üçüncü yoğunluk derecesine ait, zamanın, üzerinde hakimiyet kurduğu bir zihin kendi realitesini başkalarının, geleneklerin, dinlerin ve türlü ideolojilerin belirlediği, olan bitenin sebeplerini dış dünyaya bağlayan ve sorumluluk almaktan kaçınan, kurban bilincini kanıksamış bir varlığın zihnidir. Ona göre kendisi etken değil sonuçtur. İdraki arttıkça kendi realitesini kendisinin yarattığını keşfeden bu varlık, sonucunun neye hizmet ettiğini önemsemeksizin hayalleri doğrultusunda yaşamı kontrol etmeye çalışır ve zamana hakim olmaya başlar. O artık egosunun potansiyel verdiği bir tanrıdır ve her şeyi yönetebileceğini düşünür. Son aşamada ise derinlerindeki özüyle bağlantı kurmaya ve ona güvenmeye başlar. Gerçekleştirilen bir eylemin sonucunun iyi ya da kötü olmasının bir öneminin olmadığını, o eylemin idrakinde olunup olunmamasının bir önemi olduğunu fark ederek kontrol etmeyi bırakır ve kendisini zamandan özgürleştirir.

Olanı ve olabilecek olanı kontrol etmeyi bırakması sonsuz yanıyla temas etmesini sağlarken, idraki adım adım bu bağlantıyı kuvvetlendirir. Anın farkındalığına bu anda erişilir, gerçek özgürlüğe bu anda ulaşılır. Yaşananlar içselleştirilene, gerekli gözlem yapılıncaya kadar ders devam eder. Yaşamın, tüm neden ve sonuçlarıyla kucaklanması gereken bir illüzyon olduğunun farkına varmak hayallerin ötesindeki, yeni ihtimallerin tomurcuklandığı yerlere geçilmesini sağlar.

Burak Cömertler


AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimle...