19 Eylül 2022 Pazartesi

İÇSEL TEPKİ

Ne hakikat sizi özgür kılabilir ne de çektiğiniz ızdırap... Kendinizi ancak yine kendiniz özgür kılabilirsiniz. Tesir odaklarına karşı içsel tepki oluşturacak düşünme süreçleri geçirmeniz, elde edilen verileri içselleştirerek öz bilgi haline dönüştürmeniz ve bu yolla evrimsel üst bir basamağa çıkabilmeniz gerekir. Aklın sınırlandırıcılarını gidermek net ve özgür bir bakış açısı sağlar, dogmalar yıkılır. Ne yaşarsanız yaşayın, olan bitenin üzerine neden sonuç ilişkisi kuramıyorsanız, tekrarlanan döngülerde otomatik bir yaşam sürüyorsunuz demektir. İdrak, varlığın bu döngülerde, etkisi altında kaldığı tesirlere karşı irade göstererek, Yaratan'ın bahşettiği biricik hediyesi olan düşünme kabiliyetini kullanması sonucu belirir. Ve sizin cennetiniz idrak üzerinedir.

İçsel tepki geliştiremediğiniz müddetçe hiçbir bilgi ya da gerçeklik sizi yükseltemez ya da çektiğiniz hiçbir acı sizin dönüşmenize katkı sağlayamaz, bunu, içinize dönerek kendiniz için yalnızca siz yapabilirsiniz. Bunun için de çaba göstererek yaşam içinde idrakli olmak gerekir. İdrakli olmak, bilerek yaşamayla yani olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kurabilmekle mümkündür. 


Burak Cömertler

18 Eylül 2022 Pazar

YANILSAMA

Kader konusu üzerine düşünürken aklımıza sıkça takılan, 'Eğer yaşayacaklarım zaten belliyse yaşamanın ne anlamı var?' sorusu, cevabını kendi içinde barındırır. Yaşamın özünün, arzu ve isteklerimiz doğrultusunda ulaşılması gerektiğini düşündüğümüz realiteler ve hedefler olduğunu zannederiz. Bu bir yanılsamadır çünkü yaşam andadır. Duyumsadığımız realiteleri, gereken gözlemi yapabilmek yani tekamül süreçleri geçirebilmek için her yaşam öncesinde, yüksek benliğimizde kendimiz kurgularız. Bu haller evrim ihtiyacımıza göre belirlenir ve geçicidir. Yaşamın, kurgulanan mizansenler dahilinde, egosal benliklerimizle rol aldığımız bir illüzyon olduğunu ve dağılmaya mahkum gelecek imajlarından öte, içinde bulunduğumuz şu anda akıp gittiğinin farkına varabilmek, kendimizi ve yalnızca anda olan Sonsuz Yaratan'ı keşfedebilmemiz için, bizlere önemli bir bakış açısı sağlayacaktır.


Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur dolayısıyla duygu ve bilgimizin karşılığı olan realiteler de hiç tükenmeksizin kapsamlanırlar. İçerisinde bulunduğumuz realiteler, yaşam illüzyonu dahilinde, varlıksal gelişimimiz için gereken gözlem süreçlerinin ve evrim ihtiyacımızın hangi yönde olduğu ile ilgilidir. Enkarnasyon öncesinde yüksek benliğimizde ve gerektiğinde ruhsal rehberlerin yardımıyla yapılan kader planlaması, bu realitelerin genel hatlarıyla kurgulanmasıdır. İçinde doğduğumuz aile, millet, ırk, zenginlik, fakirlik, yaptığımız meslek, yaşadığımız şehir, bedensel uzuvlarımızın noksanlığı, hastalıklar vb. gibi türlü varlıksal vasıflar geçicidir, varlık için değişmez değildir, deneyim araçlarıdır ve dağılmaya mahkumdur.

Kendimizi içinde bulduğumuz haller yaşamdan yaşama değişkenlik gösterir. Bazen zorlanırız neden bu haldeyim, neden acı çekiyorum, neden bir başkasının sahip olduğuna ben sahip değilim ya da neden arzuladığım mevkiye ulaşamıyorum diye hayıflanırız. Bazen de başkalarına oranla daha şanslı olduğumuzu düşünürüz, bolluk içinde, hasta olmadan belki başkaları üzerinde rahatça otorite kurabildiğimiz hayatlar yaşarız. Hatırlamamız gereken bunların hepsinin varlığın bilinç düzeyiyle, deneyim ihtiyacıyla ve evrimsel gereksinimleriyle alakalı olduğudur. Yaşamın özü, varlığın, sonunda dağılacak olan bu halleri amaç edinmesinde değil, onları an be an dolu dolu yaşayarak, gerekli gözlemi yaparak öz bilgisini artırmasından geçer. Yaşam maketi bellidir ve varlığın madde düzlemindeki gözlemleri eşsiz birer tanrısal eylemdir. 

Sirius Misyonu


6 Eylül 2022 Salı

ENKARNASYON & REENKARNASYON

 Reenkarnasyon bir inanç değil, farkındalık meselesidir ve evrenin işleyiş biçiminin temelidir. Evrim ihtiyacı duyan tüm varlıklar, belirli bir devre boyunca, bilinç yapılarına ve gözlem ihtiyaçlarına uygun olan gezegenlerde tekrar tekrar doğarlar. Ölüm bir son değil, yeniden doğacak, yani yeni bir şuur haline geçecek olan varlığın geçiş, dinlenme ve bir önceki enkarnasyondan elde ettiklerini özümsemesi sürecidir. Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur, dolayısıyla evrim farklı gezegenlerde, farklı beden yapılarında ve bilinç seviyelerinde hiç bitmeden devam edecektir. Reenkarnasyon anlayışını, ruhsal bilgiler ışığında, dogmalardan kurtararak gereğince içselleştirebilmek, varlığın, evreni yani kendisini tanıyabilmesinin ve farkındalıklı hayatlar yaşayabilmesinin gereğidir.

 Enkarnasyon şuur değişimi demektir. Her yeni yaşam, öncesinde kurgulanır ve realiteler düzeyinde gerekli olan şuur haline geçilir. Bu kurgu, yaşam maketini oluşturan yüksek benliğin kader planlamasıdır. İç içe geçmiş realiteler madde illüzyonunu oluşturur ve bu realiteler geçicidir. Dolayısıyla bu planlamaları yaparken, kurduğumuz bedenler, cinsiyetimiz, içine doğduğumuz ülke, aile bireylerimiz, mesleğimiz, hastalıklarımız ve bunun gibi, varlığı tanımlayıcı tüm kavramlar biz doğmadan önce genel hatlarıyla tanımlanır ve yaşamdan yaşama farklılık gösterir. Varlığın nasıl bir evrimsel ihtiyacı olduğu, bu deneysel süreçlerin kurgulanmasında rol oynar.

 Beşer düzeyine ulaşana kadar, varlıklar bitki ve hayvan bedenlerini kullanırlar (bu verileri ayetlerle desteklemek isteyenler Nuh suresi 10-20 arasındaki ayetleri inceleyebilirler) uzun zamanlardan sonra ve gerektiğinde başka uygun gezegenlerde bu süreçleri geçirdikten sonra, deneyimlemeleri gereken realitelerin ve bilinç düzeyinin gerektirdiği insan bedenlerini kullanmaya başlarlar. Doğdukları gezegen üzerinde bir devre boyunca defalarca enkarne olurlar, bunun sürekli, tekrarlanan ve bir noktaya odaklı olması biçimine reenkarnasyon adı verilir. Devrenin sonuna doğru birçok yaşamlar sonucunda, öz bilginin artırılması, bilincin yükseltilmesi ve varlığın idraklenerek, bilgiyle hareket eden ve gelişmiş vicdani değerlere sahip olması yönünde evrimleşmesi hedeflenir. Yaşamlarımızın amacı ve Sonsuz Yaratan'ın bizleri evreden evreye geçirmesi budur. Kıyamet süreci tüm bu elde edilen bilgilerin varlık özelinde toparlanması ve evrenin farklı noktalarında, daha da yüksek deneysel aşamalarda Yaratan'ın yolunda hizmet edebilecek kapasiteye ulaşabilmesidir. Cennet bu okulu bitirmenin ve o yüksek aşamaların bilgisi ve sevincine erişebilmektir. 

Bu yazdıklarım kaynağını, deneysel ruhçuluktan ve ruhsal tebliğlerden elde edilen verilerden alır. Yüksek bir anlayışa ulaşabilmek için bu bilgileri incelemek gerekir ve bu durum, kendisini tanıma yolunda adım atmak isteyen herkes için elzemdir. İncelemek isteyenler için, konu ile ilgili Kuran ayetleri şunlardır: (30-11), (30-27), (84-19), (71-18), (2-28), (56-61), (10-04), (10-34), (27-64), (29-19)

Sirius Misyonu



ANDA MI KALMALIYIM?

 "Anda kalmalıyım" diyerek ana gelinmeye çalışılması, yaşam döngülerine farkındalıkla odaklanılmadığı sürece, geçici bir rahatlama...