Bir olayı ya da durumu düşündüğünüz zaman algılayamazsınız. Düşünerek oluşturduğunuz imajları ardı sıra gözlemlediğiniz zaman algılayabilirsiniz. Düşünmek zamana ait bir faaliyettir ve çaba gerektirir. Algı ise içinde bulunulan ana aittir ve çaba gerektirmeksizin, geliştirilen imajların gözlenmesiyle zihinde belirir. Bu yüzden, düşüncelerinizin etrafında dolanmak, sürekli analiz etmek ve yargı oluşturmak size hiçbir fayda sağlamaz. Onları bilince getirmeniz sizi ileriye götürebilir ve döngüyü kırmanızı sağlar. Bunun için de dikkatle odaklanmak gerekir. Odaklanmak varlık enerjisini zaman düzleminden ana çeker ve zihni sakinleştirir. Bu, saf ve duru bir biçimde görebilmenin ön koşuludur. Limitsiz sevgi, farkındalık ve bütünlük hali; limitli madde illüzyonunda bu zihinsel işlem döngüsü sonucunda belirebilir. Duygu ve düşüncelerin karşılığı olan realiteler bu şekilde kapsamlanır ve evrimin karşılığı olan 'varlığın kendini bilebilmesi' aşama aşama bu yolla gerçekleşir. Düşünceyi gö...