Kendinizi çokça sıkışmış ve olan bitenden ötürü yorgun hissediyor olabilirsiniz. Devre sonu tesirleri kaçınılmaz bir biçimde nefisleri sıkacaktır. Bu tesirleri sindirebilenler, adaptasyon sağlayarak dayanıklılık kazananlar ve idrak ederek kendi bilinç gemisini inşa edebilenler günün sonunda ayakta kalabilecektir. Geminin batmamasını sağlayacak olan vicdanınız ve yönünüzü bulmayı sağlayacak olan da aklınız olacaktır. Her şeye rağmen, ancak sabırla dayandığınızda, sevgiyle aksiyon almaya devam ettiğinizde ve ne olursa olsun umutsuzluğa kapılmadığınızda bu geçişin kolaylıkla olmasını sağlayabilirsiniz. Gül bahçelerinde yaşamak için buraya gelmediniz. Zorlu dünya yollarının sorumluluğunu, birbiriniz ile sınanarak Sonsuz Yaratan'a hizmet edebilmek adına gönüllü olarak kendiniz üstlendiniz. Özünüzde bunu siz istediniz. İyi ki buradasınız, iyi ki bu ilahi sorumluluğu üstlendiniz. Olumlu tüm ihtimallerin kapısını umutsuzluğa düşmediğiniz takdirde açabileceğinizi unutmayınız.
İnsanın, içsel denetimini farkındalıkla sağlayacak hale gelerek, uygun sevgi ve ışık düzeyine kendisini getirebilmesi, devre sonu tesirlerini sindirebilmesi için elzemdir. Kutsal metinlerin diyalektiğine dikkat edilirse bir sonraki realiteye geçebilenlerin sayısı geride kalanlara göre her daim oldukça az olmuştur. Bu farkı yaratan, ruhun, yeni tesirlere adaptasyon yeteneği geliştirebilmesi, ileri yönde, sevgi dolu, akılcı, birleştirici yüksek tepki biçimlerini ortaya koyabilmesi ve bir bakıma da eski biçimleri farkındalıkla yerine oturtarak geriye bakışını sonlandırabilmesidir. Geride kalanlar her daim, eski biçimlerin konfor alanında oyalanıp durmaya devam edenler, kendi sorumluluğunu üstlenmeyi reddedenler, kendi menfaatini her şeyin üzerinde tutanlar ve aklını işletmeyerek Sonsuz ve Mutlak olan Yaratan'dan başkasını kendisine rab edinenler, yani maddeye tapanlar olmuştur.
Geriye bakışın sonlanabilmesi düşüncede kolay uygulamada zordur. Yaşam, derininde sade, kararlı ve anlamlı; yüzeyinde ise can sıkıcı, ızdırap verici ve yorucudur. Aradaki farkı kapatabilenler mütekamildir. Madde ile olan bağları bilinçli bir şekilde gözden geçirmek, bağışlamak ve ayrılıkları, döngülerin üzerine çıkarak ortadan kaldırmak, özü sözü bir olmak bu farkı kapatmak için yeterlidir. İllüzyon imajları zordur, bir girdap gibi insanı çeker ve iradesini onun yerine kontrol eder. İnsan şunu anlayabilmelidir ki, duygusu, düşüncesi, bilgisi, kısacası realitesi her zaman ayrılık yaratır; öte yandan, tüm bunların sürüncemesinden bilinçli bir farkındalıkla kurtulup, birleştirici sevgi aksiyonları alabildiğinde ise gerçekten Yaratan'a yakın olabilir, varoluş amacını gerçekleştirebilir ve gerek kendi içinden gerekse dışından aldığı tesirleri idrak ederek bu ayrılıkları giderir hale gelebilir.
Burak Cömertler
Yorumlar
Yorum Gönder