12 Mayıs 2022 Perşembe

ERİŞİLMEZLERİN ERİŞİLMEZİ

 Tanrı'nın yolundan gittiğini düşünen ama henüz bir kez bile O'nun ne olduğunu sorgulamaya cesaret edememiş insanlar için, bu kavram bir put ve dogmadan ileriye gidemez. Bilginin sonsuzluğunu ve evrimin sürekliliğini kavrayabilenler, her bir yeni basamakta duyumsadıkları sevgi ve ulaştıkları realite düzeyinde O'na dair giderek gelişen bir anlayışa ulaşırlar. Bu anlayış, sonsuza uzanan ve kişiden kişiye; bilinç ve algı seviyesinin yüksekliği oranında değişkenlik gösteren bir arayış yolculuğudur. Yaratan'ın enerjisi varoluşu evreden evreye geçirir ve Yaratan daima yarattığı varlıkların ulaşabildikleri bilinç seviyesi düzeyinde; yarattıklarının algısında belirebilir ve onlar tarafından anlaşılabilir. Evrim yolculuğu sonsuz olduğuna göre bu arayış hiçbir zaman sona ermeyecek ve Tanrı, 'Erişilmezlerin Erişilmezi' olarak gizemini her daim koruyacaktır.

 'Tanrı nedir?' sorusunu sormaktan korkmamak gerekir. Sorup düşünen, bilgiyle arayışa geçen insan; otomatizma ve korku  kalıplarından sıyrılarak idraklenmeye başlayan makul insandır. Tanrı kavramı subjektif bir kavramdır, her varlığın anlayışı kendi gelişmişlik seviyesine göredir. Varlıklar Yaratan'ın sonsuz bilgisiyle sürekli olarak evrilirler, bu yüzden her zaman göreceli olma; yani bir sonraki aşamaya geçme ve kıyaslanma kaderine sahiptirler. Hiçbir göreceli varlık Bir ve Sonsuz olan Yaratıcı ile kıyaslanamaz. Kaynak olan ve kıyas kabul etmeyen O'dur.

 Tanrı kavramı acımasızlık ve korku üzerine değil, yüksek bilinç üzerine kurulu olmalıdır. Bu algı bakana göre değişir. Bakış açısını geliştirmek her bireyin kendi sorumluluğudur ve bunu herkes kendisi için yapabilir. Varlığımızı şartlandırmalardan, sorgulanmayan inanç ve yaşam kalıplarından uzaklaştırdığımız ölçüde özümüze; yani içimizdeki tanrısallığı keşfetmeye daha çok yakınlaşırız. Ve eğer bilginin ve deneyimin önemini kavrayabilirsek, yüksek bilinçle ve idraklice hareket etmenin bizi daima daha üst bir anlayışa, dolayısıyla Tanrı'yı anlamaya daha çok yaklaştıracağını fark ederiz.

 Evrendeki her zerre Tanrı'nın sevgisinden ve bilgisinden ötürü titreşir. İçimizde yüksek sevgiyi ne kadar çok hissedebilir ve bunu yansıtabilirsek O'nu anlamaya o denli yaklaşmış oluruz. Ve sevgiyle birlikte bilginin de nasıl bir öneme sahip olduğunu fark edersek vicdani yetilerimiz ve maddeye karşı tutumumuz da giderek gelişir. Tanrı'yı arayış yaratılmışlar için her zaman bir üst basamağa, aklın ve ruhun yüksek hür iradesi doğrultusunda adım atma isteği ile ortaya çıkar.  Aşama aşama farklı sistemler, boyutlar ve mekanlarda enkarne olan varlıklar bu yolculukta Yaratan ile birlikte deneylerler. Yüksek benliklerimiz evrenin en uç noktalarına kadar uzanan birer işlemci gibi görev alırlar, bilgiden oluşan özümümüz her adımda  yeni bir bilgi ve deneyim talep eder, üstelik bu basamaklar sonsuza uzanır.

Sirius Misyonu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...