Maddesel bir ortamda enkarne olmamız yani bedenlenmemiz, şuur daralmasını ve madde ile olan ilişkilerimizdeki katılıkları beraberinde getirir. Bilgiden ve duygudan ötürü içerisinde bulunduğumuz realiteler, gözlem eksikliği olan varlıkların bu katılıkları çözümlemesi için Sonsuz Yaratan'ın bizlere sunduğu, içi içe geçmiş fırsatlar bütünüdür. Yani sonsuz evrim yolunda hayatlarımız ve birbirimizle olan bağlarımız, Tanrı'nın bize sunduğu en büyük nimetlerindendir. Yüksek bilince, gelişmiş vicdani değerlere ve ileri evrim aşamalarına ancak yaşayarak ve yaşadıklarımızdan kazanımlar elde ederek ulaşabiliriz.
Süreç ancak beşeri varlığın kendi içine uygun bir şekilde dönebilmesi ve sorgulayarak katılıkları çözümleyebilmesiyle ilerler. Koşulsuzca sevmek, merhamet duymak, yargılamamak, içindeki tanrısallığı keşfetmek, dogmaları çözmek, ayrılıkları gidermek... Hepsi, varlığın realiteler içinde yaşayarak ders aldıktan sonra, kendi içinde bulabileceği cevaplardır. Yaşam, bilgi işleyen varlığımız ve sonucu özümseyen özümüz için tıpkı bir jenaratör işlevi görür. Yaşamın içimizden akmasına izin vermek, duygularımızın akıp gitmesine izin vermek, o duyguların bizden ayrı olmadığı bilincine ulaşıp onları kabullenmek, benimsemek ve dönüştürmek, evrim hızımızı artıracak ve Bir olan Sonsuz Yaratan'a bizi yaklaştıracak en idrakli davranış biçimleridir.
Sirius Misyonu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder