Ana içeriğe atla

BİRLİĞİN BENLİKLERİ

Yaşamsal realiteler içerisinde, varlıklara dair gözlemlenen tüm ayrılıklar, Yaratan'ın enerjisinin farklı benlikler yoluyla tezahür etmesinden kaynaklanır. Yani, bütünün ayrık ve çatışma halinde görünmesinin ana sebebi, madde illüzyonunda, logosun, doğası gereği yarattığı katalizörler sayesinde, etkileşime girerek birbirini dönüştürmesi ve tamamlaması gereken benliklerdir. Kolektif denilen organik tanrısal yapı, bu benliklerin beslendiği ve birlikte oluşturduğu bilinçdışı bileşkesidir. Bu yüzden, düşüncenin form bulmuş hali olan beşer, birbirinden ayrı değildir, karşısındakine bakınca kendisini görür, aynaya bakınca Yaratan'ı görür. Tekamül düzeyimiz olan üçüncü yoğunluk derecesi, bu benliklerin dönüştürüldüğü ve sevgi uygulamalarının yapıldığı evrim düzeyidir. Bu dönüşüm ise ancak bilgiyle, akıl ederek, sorgulayarak ve nefsi, deneyimler yoluyla bilinçlendirerek sağlanabilir.

Tekamül süreçleri, bu ayrılıkları gidermek üzerinedir. Yaşanılan deneyimler ve bu süreçlerde elde edilen gözlemler, tanrısal birer eylemdir ve Sonsuz Yaratan'ın kendi kendisini tanıması yolunda varlıkları vazifedar kılar. Ayrılıklar birleşime, birleşimler dönüşüme, dönüşümler ise daha üst seviyeden katalitik eylemlerle evrende iş görülmesine sebep olurlar. Bu da, Yaratan'ın yolunda daha verimli ve üst perdeden vazife görmek ve deneyim çeşidini artırmak demektir. Hepsi birer, tanrısal eylemler bütünü olan yaşamlarımız, sapmalarla dallanır ve onların çözümlenmesiyle çeşitlenir. 

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...