İkilik dünyası, varoluşu birbirine zıt öğelerle içinde barındırır. Her ne kadar Sonsuz Yaratan'ın katında kutuplaşma olmasa da, bu tekamül düzeyinde deneysel süreçler geçiren varlıklar için pozitif ve negatif kutuplaşma birbirinin potansiyel vericisi halini alır. Bu durum, bir mıknatısın birbirine bağlı zıt kutupları bünyesinde barındırmasına benzetilebilir. Kutuplaşma süreci yedinci yoğunluk derecesine kadar süregelir ve sonrasında varlıklar için birlik hali ortaya çıkmaya başlar.
Doğal felaketler, iklim değişiklikleri, hastalıklar ya da toplumsal bazı negatif, boğucu olarak gördüğümüz her ne varsa bizlerin bir yansıması ve evrimimizi hızlandırıcı etki yapması için ruhsal idare mekanizmasının planladığı dönüştürücü katalizörlerdir. Karşılaştığımız olaylara verdiğimiz tepkiler, tekamül yolculuğunda farkındalığımızla doğru orantılı olarak bilinçlenir. Pozitif yönlü kutuplaşma yolunu tercih etmiş bir varlık için karşılaştığı her zorluk, onun acı çekmesine ya da isyan etmesine sebep olan anlamsız bir katalizörden öte, üzerinde durarak ders alması ve bilincini yükselterek, evrim basamaklarını tırmanması için değerli bir uyarıcı halini alır. Her durumda neden sonuç ilişkisi kurabilmek gelişimin temelini oluşturur.
Yaşam içerisinde, maddi gücü üst seviyede, sağlıklı yaşamlar süren ve insanları çeşitli araçlarla etraflarında toplayarak onları kontrol eden, odak noktası olabilen insanları gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bunlar özgür iradenin karşısında, kendine hizmet eğiliminde olan ve etki alanlarını genişlettikçe varlıklar üzerinde daha da çok hakimiyet kurabilen, negatif eğilimli varlıklardır. Bu varlıklar kader planlamalarını da bu yönde oluştururlar. Bir politikacının, özgür iradesini ve aklını kullanma yeteneğini gasp ettiği insanları, dinsel öğeleri kullanarak kontrol altında tutması ya da çok varlıklı ve ünlü birisinin, insanları etki alanında tutarak, bir gün onlar gibi olabilecekleri umudunu empoze eden, etrafı maddesel zenginliklerle çevrili hayatlar yaşamaları ve bunu özendirmeleri negatif kutuplaşmaya örnek olarak verilebilir. Bu yazılanlar, dinlerde çokça örnek olarak verilen 'Allah'tan başka ilahlar edinme' nin pratikteki karşılıklarıdır.
Madde odaklı yaşayarak, Yaratan'dan başka ilahlar edinerek ve özgür iradeyi hiçe sayarak bir yaşam sürmek ya da her varlığı kendisinden, evrenden ve Yaratan'da ayrı görmeden, özgür iradenin tahta oturtulduğu, idrakli, sevgi dolu ve vicdanlı bir yaşam sürmek elbette varlığın kendi yapacağı tercihe kalmıştır. Aklını kullanan varlık için günah ve sevap kavramları da, yapılan hareketin hangi kutuplaşma yönüne hizmet ettiği ile alakalıdır.
Sirius Misyonu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder