24 Kasım 2022 Perşembe

BİLGİNİN SÜRECİ

Çok bilmek ya da her konuya hakim olmak gerekmiyor. Olaylara karşı saf, duru bakış açıları geliştirebilmek, şartlanmamış bir zihin yapısı inşa edebilmek ve yargısız yaklaşım tarzının geliştirildiği, açık bilgiye dayalı düşünce süreçleri geçirebilmek yeterlidir. Bilgi, ona tapılması ve biriktirilmesi için değil, muhatabını; o bilginin tesiri doğrultusunda, içsel keşif süreçleri geçirmesini sağlayarak, yüksek anlayışlara eriştirebilmesi için vardır. Diğer türlü, saplanılan realite varlık üzerinde hakimiyet kurar ve onu, tekrar eden kısır döngülerin esiri haline getirir. Bilmediğini bilerek hareket etmek, geçmiş ve gelecek imgelerinin ardından sürüklenmeden, duyguların esiri olmadan ve sınırlandırıcılarından farkındalıkla kurtulmuş bir zihinle yaşamı an be an gözlemlemek gerekir.

Sonsuz Yaratan'ın bilgisi evren içerisinde istasyonlardan geçerek ilerler. Varlıkların oluşturduğu bilinç bileşkeleri (logoslar) her seferinde, himaye ettikleri alt logoslara projekte ettikleri bilgilerle, boyutlar içerisine yayılmış yaratımın ortaya çıkmasını sağlarlar. Beşeri varlık da bir alt logostur; bilgiyi alır, benlikler düzeyinde işler ve realiteleri birlikte deneyimlediği varlıklara düşünce ve etkileşim süreçleri geçirerek aktarım sağlarlar. Demek oluyor ki, evrenin işleyiş temeli bilgi ve bilginin varlıklar tarafından giderek daha da çok keşfedilmesine dayanır.

Herkes, bilginin varlıkları yüksek anlayışlara ulaştırdığını düşünür ama bu görüş hatalıdır. Bilgi sadece bir tesir kaynağıdır ve yükselen bilince ancak; bilginin etkisi doğrultusunda düşünce süreçleri geçirerek, varlıkların kendi kendilerini, gereken ışık anlayışına eriştirmeleri sonucunda varılabilir. Bu yüzden pozitif kutuplaşan varlıklar bilgiyi işleme ve etkileşimde olduklarına aktarma konusunda ileri gitmiş, geçirgen varlıklardır. Hatta rüyalarda karşılaşılan geçirgenlik ve saydamlık sembolleri bu yetinin gelişmişliğine işaret eder.

Bilginin mekanizması ve işlevi kadar, onu işleyen zihinlerin alım kabiliyeti de önemlidir. Şartlanmış bir zihin, özünün bağlantısını oldukça zayıflatmış ve iç sesinin uyaranlarına karşı tepki geliştiremeyecek konumda olan bir varlıkta temsil olunur. Etrafınızda birçok insan gözlemlemişsinizdir ki, bilgiyi almakta ve kendisini huzurda hissettiren realitesini terk etmekte oldukça zorlanırlar. (bkz. atalarının dinini sorgulamayanlar). Kulakları duyar, ama bilgiyi işlemede ve aksiyona geçmede ağır kalırlar. Dogmatik tradisyonlar ve katı inanç yapıları genellikle bu ilerleyememenin sebebidir. 

Sonuç olarak, hayatı akışına bıraktığınızda siz zaten yaşamanız gerekeni yaşar, gözlem süreçleri geçirir ve evrimsel açıdan ilerleme kaydedersiniz; fakat sınırlanmış ve sınırlarının farkına varamayan bir varlık için putlarla çevrili, huzur dolu, otomatik bir yaşam ve ilerleyememe de kaçınılmazdır. Ve bilirseniz ki Yaratan'ın muradı sizin ilerlemenizdedir.

Burak Cömertler




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...