4 Aralık 2022 Pazar

DİNİN ÖTESİ

Vicdanı yeterince gelişmemiş ve nefsinde henüz katılıklar olan bir varlığı, otomatizmaya dayalı ahlak kurallarıyla kontrol altında tutabilir ve o varlığa, bilinç düzeyine karşılık gelen 'Tanrı' anlatılarını sunabilirsiniz. Bu yüzden insanlara, kendilerinin henüz oluşturamadıkları düzeni tebliğ etmek ve ham bilinçlerinin, düşünce süreçleri geçirerek, gereken tanrısal anlayışlara kendilerini ulaştırmalarını sağlamak için; sembolik, katmanlı ve kapalı anlatımların yer aldığı dinler gönderilmiştir. Bu iletiler belirli realitelerin karşılıklarıdır ve insanlar kendi düzenlerini, yüksek bilinç ve gelişmiş vicdani değerler yönünde kurabildikleri noktada terk edilmelidirler. Bu, dini reddetmek demek değildir, aksine; içerisinde barındırdığı dışsal şartlandırma öğelerine açık bilgilerle yaklaşarak, kapsamlanan realitelerin ve genişleyen anlayışların ışığında onları özümseyerek geride bırakmak ve uygun anlayış zeminine oturtmak demektir.

Din realitesinden öte bir realite olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bunun ötesinde spiritüel realite, vazife realitesi ve evren realitesi gibi duygu ve düşüncelerinizin karşılığı olan hallerin içerisinde de kendinizi pekala bulabilirsiniz. Fakat şunu da belirtmek isterim ki, ulaşabileceğiniz en yüksek realiteye; aklınızı şartlanmalardan kurtarıp saf bir zihinle, yargısızca ve sınırsızca varoluşu sorguladığınız zaman ulaşabilirsiniz. Ve o zaman kendiniz hakkında herhangi bir tanımlamaya ihtiyaç duymaz, sizi tanımlayan öğelerin aslında sizi sınırlandıran öğeler de olduğunu anlar ve bu çabadan vazgeçersiniz.

Bu noktada henüz yeterince anlaşılamamış bazı dinsel hususlara dikkat çekeceğim.

- Dinleri direkt olarak Yaratan göndermemiştir. O'nun bilgisi ışığında bizi gözeten varlık grupları tarafından iletilmiştir. Bu iletilerin yazılması ve aktarılması göreceli, yaratılmış varlıklara özgü bir durumdur. Yaratan ne konuşur, ne yazar ne de yazdırır. Bu noktada Yaratan ve varlıklarının yaratım noktasındaki pozisyonlarını iyi idrak etmek gerekir. 

- Bu yapıları tebliğ eden bize göre rab konumunda olan Cebrail mekanizmasıdır. Görevli varlıklar bileşkesidir ve bizim gözeticilerimiz konumundadırlar. Yaratan'ın bilgisini ve ışığını ihtiyacımız doğrultusunda tekamül süreçleri geçirmemiz için bizlere projekte ederler. Bu yapı hem ruhsal idare mekanizmasının bir birimidir hem de bir yandan bizler gibi evren içerisinde enkarne olan uzaysal varlıklardır.

- Bir dinin mensubu olmamak sizde sanki Yaratan'ı reddediyormuşum hissi uyandırabilir. Bu hakkaten yalnızca sorgulanmamış bir duygudan ibarettir. Yaratan'a ve yaratılışına dair duru ve temiz anlayışlara ancak bu yapıların dışına çıktığınız zaman, düşünce süreçleri geçirerek ulaşabilirsiniz. Dogmalar sizi bir yere götüremez. Stratosfer aşıldığında, uzay aracını o noktaya getiren yakıt modüllerinin artık ayrılması gerekir.

- Yaşadıklarımız; düşünme, kendimizi ve bizimle birlikte deneyimleyen Sonsuz Yaratan'ı keşfetme sürecinden başka bir şey değildir. Yargıları ve katılıkları bırakarak açık bilgiyle hareket etmek gerekir. Anadolu toprakları geçmişte üzerinde enkarne olan ve bu bilgileri ruhsal planlardan alan yüksek varlıklar açısından oldukça şanslıdır. Dönüşümümüzün temeli bu açık bilgilerdedir ve artık bu bilgiler elimizi uzatıp alabileceğimiz yakınlıktadır. Yeter ki özgür irademizle talep edebilelim.

Burak Cömertler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...