Ana içeriğe atla

HAKİMİYET

Varlığın zihninde gerçekleştirdiği imajinasyon faaliyeti sonucu oluşan imgenin, zaman enerjisine mekan içerisinde bağlanması ve bu sayede sürekli hareket biçimlerini açığa çıkarmasıyla; madde illüzyonu ve realiteler meydana gelir. Demek ki, yaşam tümüyle bizim düşüncemizin bir yansımasıdır. İdrakli varlık bu düşüncelere neden ve sonuçlarıyla hakim olabilendir. Realitelere hakim olabilmek demek, varlığın, bir olayı bilgisi ölçüsünde, etki altında bırakılmamış bir zihinle ve yüksek düşünceyle algılayabilmesi demektir. Bu algılama hali, herhangi bir analiz ya da yargılamadan uzak olmalıdır. Bu sayede varlık, enerjisini duygu durumlarının içerisinde tüketmek yerine, hadiseyi en yüksek mertebeden anlamlandırmak için kullanır, anda kalmaya yaklaşır ve kapsamlanan realiteler arasında geçiş yaparak gelişim basamaklarını tırmanabilir.

Enkarnasyonun temel amacı olan gözlem bu şekilde sağlıklı yapılabilir. Varlığın evrimi, kapsamlanan realitelerinin doğrultusunda, giderek kendini daha çok bilebilmesinde ve düşüncesine hakim olabilmesindedir. Bilerek yaşamanın tanımı budur. Hareket ve zamana bağımlı olan düşünce faaliyetinin; anda, şartsız ve özgürce gerçekleştirilmesi varlığın kendi kendisiyle yüzleşerek çatışma ve ayrılıkları bitirebilmesinin de yegane yoludur.

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNANÇ VE İDRAK

-İlk aşamada, inancın, her türlü inanışın, limitli ve egosantrik bir zihinsel yaklaşım biçimi olduğunu vurgulamakta fayda var. Şöyle ki; inanç mekanizmasını biraz açmaya çalışırsak eğer; - Önce zihinde katı bir imge belirir. Varlık, enerjisini bu imgeye sorgulamadan yoğunlaştırır ve ardından yoğunlaştırdığı enerjisini imge üzerinde sürekli ve sabit kılarak kendisine bir konfor alanı yaratır. Bunun adı inançtır. Varlık bu şekilde, inandığı, dokunulmazlık ve kutsiyet atadığı değere sahip çıkar, ötesini görmek istemez, onu bırakmak istemez, onun için savaşıp kan bile dökebilir. Bu aşamada sabit, durağan ve sorgulama yetisi henüz yeterince gelişmemiş bir zihnin yaklaşımını gözlemlemekteyiz. - Fark ettiğiniz üzere burada bir imgenin yani yaratım sonucu meydana gelen limitli mekanik bir örüntünün, varlık zihni üzerindeki hakimiyeti söz konusudur. Bir nevi maddenin varlık üzerindeki hakimiyeti de diyebiliriz bu duruma. İnancın yönlendirdiği insan, henüz sorgu ve idrak düzeyine erişilmediği iç...

ENKARNASYON & REENKARNASYON

 Reenkarnasyon bir inanç değil, farkındalık meselesidir ve evrenin işleyiş biçiminin temelidir. Evrim ihtiyacı duyan tüm varlıklar, belirli bir devre boyunca, bilinç yapılarına ve gözlem ihtiyaçlarına uygun olan gezegenlerde tekrar tekrar doğarlar. Ölüm bir son değil, yeniden doğacak, yani yeni bir şuur haline geçecek olan varlığın geçiş, dinlenme ve bir önceki enkarnasyondan elde ettiklerini özümsemesi sürecidir. Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur, dolayısıyla evrim farklı gezegenlerde, farklı beden yapılarında ve bilinç seviyelerinde hiç bitmeden devam edecektir. Reenkarnasyon anlayışını, ruhsal bilgiler ışığında, dogmalardan kurtararak gereğince içselleştirebilmek, varlığın, evreni yani kendisini tanıyabilmesinin ve farkındalıklı hayatlar yaşayabilmesinin gereğidir.  Enkarnasyon şuur değişimi demektir. Her yeni yaşam, öncesinde kurgulanır ve realiteler düzeyinde gerekli olan şuur haline geçilir. Bu kurgu, yaşam maketini oluşturan yüksek benliğin kader planlamasıdır. İç içe geçmiş...

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler