1 Nisan 2023 Cumartesi

YARATIM

İki türlü yaratım vardır. İlki, yoktan var etme biçiminde gerçekleşen ruhsal ve fiziksel evrenin Sonsuz Yaratan tarafından meydana getirilmesidir. Yaratılış sonsuzluktur. İkincisi, varlıklar aracılığıyla meydana getirilen yaratımdır. Bu yaratım, maddeyi şekillendirmenin ve üzerinde hakimiyet kurmanın pratiklerini içerir. Bu sayede elde edilen veriler, varlık ve onunla birlikte deneyimleyen Yaratan tarafından gözlemlenerek özümsenir. Sonsuzluk bu şekilde sonsuz enerjiye odaklanır. Bu odaklanma bilinçli prensipler dahilinde, kademe kademe varlıkları ve varlık sistemlerini oluşturur. Her aşaması bilginin işlenerek bir diğer vasata projekte edilmesi ile gerçekleşir. Odaklanarak gözlemlemek farkındalık kazandırır. Farkındalık kazanan varlık tekamül eder ve kendisini gerçekleştirir.

Varlıkların eliyle meydana getirilen yaratım temel manada şu şekilde gerçekleşir:

Ruhsal özün ve bu özün manyetik alanına bağlandığı bedenin birlikteliği varlığın zihnini meydana getirir. Zihin imge, yani düşünce üretir. Bu faaliyet anda geçekleşir. Yaratımın özü imgenin oluşumundadır. Madde illüzyonu, bu imgelerin sekans sekans zaman enerjisine bağlanıp, mekanlar içerisine yayılması ve yaşamsal realiteleri meydana getirmesiyle kurulur. Ruhsal öz, aşama aşama ortaya çıkan tabloyu zaman akışında gözlemler, bilgiyle destekler ve giderek daha da gelişen imgelerin zihin tarafından ortaya çıkarılması için potansiyel verir. Bu zamana yayılmış süreç düşünme sürecidir. En sonunda bir resim oluşur ve bu resim algılanır. Tıpkı bir film şeridinin, fotoğrafların art arda dizilmesiyle oluşması gibidir. Üretilen her imge bir sonraki aşamada olayı daha iyi algılayabilmek için varlık tarafından geliştirilir. Ruhsal öz bu sayede büyük resmi gözlemler. Tıpkı bir ağacın yakınında dururken ondan uzaklaşmaya başlayınca giderek onu bütün halde görüp, hafızamızda yer alan verilerle eşleştirip ağaç olduğunu algılamamız gibidir. Hiçbir çaba gerektirmez, çünkü anda gerçekleşir. Çaba zamana, yani illüzyona aittir ve anda olan varlığın gözlemine hizmet eder.

Öz, sadece gözlemleyerek algılar. Bunun için zamana ve düşünceye bağlanmış sonda aracı olan bedeninin ve bu bedene ait olan zihnin akıcı, saf ve etki altına alınmamış olması ve düşüncelerini bu şekilde bağımsız oluşturması gerekir. Çünkü, varlık algılayamazsa farkındalık kazanamaz ve evrim basamaklarını tırmanamaz. Bir başkasının yöntemiyle ya da dış bir tesirin himayesinde yapılan gözlemler ve bunlardan elde edilen veriler varlığa ait değildir. Varlık, düşününün kontrolünü tamimiyle kendi elinde bulundurmalıdır. Zihnin dogmalardan bilgiyle ve iradeyle ayrışması bu açıdan çok önemlidir. Yaratan'ın sonsuzluğu ve yarattığı enerjetik evrenin deveran etmesi bu yolla gelişen anlayışlarda ve yükselen bilinçlerde giderek daha çok keşfedilebilir.

Düşüncemiz bizim yaratımımızdır. Ne kadar yüksek, odaklanarak ve farkındalıkla düşünebilir ve düşündüğümüzü algılayabilirsek; Sonsuz Yaratan'ı da kendimizi de o kadar çok keşfederiz.

Burak Cömertler



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...