Ana içeriğe atla

DÖNGÜ

Dışarı baktığınızda gördüğünüz çatışmayı ve ayrışmayı, içeri dönerek gidermenin yollarını aramıyorsanız özünüzdeki sevgiye erişemezsiniz. Dışınız illüzyondur, yani zamandır ama içiniz sevgidir ve birliktir. İllüzyon dağılır, yinelenir ve ancak varlığı sevgiye eriştirebildiği ölçüde görevini yerine getirir. Sevgi ise özdedir, andadır ve sarsılmaz olandır. Sevgi derslerini vermeye geldiğiniz bu düzlemde karşınıza çıkan etkileşim fırsatlarına odaklanarak katı yanlarınızı dönüştürmeyi istemek gerekir. Bu döngüler halihazırda acımasızlık, bencillik, kin, korku, kıskançlık, rekabet vb. duyguları, bizi bize yansıtan varlıklar aracılığıyla fark edip dönüştürebilmemiz için fırsatlar sunar. Yaşam, bu mizansenler ile birlikte, irade gösterildiği takdirde yükselmenin ve gelişmenin yolunu açabilir. Tüm yollar katı egoların ardında gizli olan sevgiye erişmek içindir.

Hayatta kalmak, yaşamak demek değildir. Her birimiz zaten belirli periyotlarda rutinleri gerçekleştiriyoruz. Bu döngülerin bize ne söylemek istediğini ve hangi yöne ilettiğini kavramak bizi yükseltecek ve kendimizi keşfetmemizi sağlayacak yegane unsurdur. 

Günün sonunda geriye dönüp bakınca yaşanan her anı dikkatle gözlemleyip veri toplamak, çıkarımlar yapmak ve bir sonraki adımlarda bunları yüksek karakterli olanlarla değiştirebilmek, idraklenmemizi ve bilerek hareket etmemizi sağlar. Kendimizi ve yansımamız olan diğer varlıkları anlamanın, şefkat göstermenin, affetmenin, yargılardan uzaklaşmanın yolu bu sayede açılır. Otomat, tekrar eden ve fayda sağlamayan benzer yaşam döngüleri bu yolla yeniden biçimlenir ve yeni hareket ve tepki biçimleri meydana getirilebilir.

Sağlıklı gözlem yapmak için görmeyi istemek, dikkatle odaklanmak, anlamak ve etki altında kalmamış bir zihinle algılamak gerekir. Her şeyden önce de varlığın kendi özgür iradesinin farkına varıp algısını saflaştırması gerekir. Sevgi ancak bu şekilde tomurcuklanmaya başlar. Sevinç o anda tüm hücrelerde duyumsanır.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...