Ana içeriğe atla

VARIŞ NOKTASI

Zamanın tükendiği noktada ana varılır. Bu varış, düşüncenin, yargının, analizin, çatışmanın, korkunun ve kaygının sonuna gelindiği yerdir. Tam burada varlık için sonsuzluğun kapıları açılır ve dağılan illüzyon yerini sevgiye bırakır. Kahraman, yolda kaldığı süre boyunca gözlediklerini artık bilince getirmelidir ve anın barındırdığı sevgiyi açığa çıkararak, var olmanın ve ilerlemenin yüksek sevincini iliklerine kadar hissetmelidir. Macerası boyunca, bugüne kadar hazları ve bağımlılıkları sandığı sevgisinin; derin anlamda, algılamada ve kendinden ayrıştırmadan gözleyerek karşısındaki ile bütünleşmek demek olduğunu fark etmiştir. İkilik artık biter, gözlemcinin kendisini aynalayan gözlediği varlık ile bütünleşmesi, onu sarsılmaz bütünlükten olduğu idrakine ulaştırır ve birlik başlar.

Bu noktadan sonra gözleyen ve gözlenen diye iki farklı varlıktan bahsetmek artık yersizdir. Çünkü aslında gözleyen de gözlenen de aynıdır. Bu anlayış, sarsılmaz sevginin, bütünlük, barış ve birlik halinin evrende hüküm sürebilmesinin temelidir ve Sonsuz Yaratan'ın varlıkları aracılığıyla evrende tezahür etme biçimidir. 

O Yaratan ki anda değildir, O, anın ta kendisidir. Dağılmayan, sarsılmayan, evrilmeyen, muhtaç olmayan ve kıyas kabul etmeyendir.  

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

SENİN ESERİN

Sürekli mutlu olunması gerektiğini kim söyledi? Acı çekmenin, hasta olmanın gereksiz olduğunu, göğün her zaman açık olması gerektiğini kim söyledi? Kim söyledi dünyanın adaletli bir yer olması gerektiğini, buna dair kök inanç nasıl oluştu? Kim söyledi savaşların olmaması gerektiğini, ölümün kötü olduğunu? Dünya kendi etrafında dönüyor, insan da onun üzerinde etiyle, kemiğiyle ve düşüncesiyle dönüyor. Döngüleri kısır ve sevgisiz. Dışında olan, ona acı veren her şeyin kendi sevgisizliğinin eseri ve yansıması olduğunu anlayamıyor. Sorgulamıyor, yalnızca inanıyor. Hayır, o sadece rahat etmek istiyor, hem de hiç çaba harcamadan. Hiç sorumluluk almadan kalıplara sığmaya, kimlikler ardına gizlenmeye devam ediyor. En büyük marifeti de bir suçlu bulup onu dışarıda araması. Bu düzeni kendi eliyle kurdu. Dışında oyalandı, içine bakmayı unuttu, kurduğunun esiri oldu. Güç ve haz onun gözlerini kör etti. Her yeri acıyla kaplı halbuki. Etini çizsen kanayacak. Dışardan yardım beklemekten, kurtarıcı yo...

RUHSAL UYANIŞ

 Ruhsal uyanış, uyanmayı istemekle ya da uyanmalıyım demekle gerçekleşmez. Uyanış bir hedef değil, doğal bir sonuçtur. Kök çakradan giren evrensel kozmik enerjilerin, ilk üç enerji alanında içsel enerjilerle kesişerek meydana getirdiği deneyimler ve bunların sonuçlarının özümsenmesinin ardından, varlık bu kesişimi yeşil, mavi ve çivit renklerine karşılık gelen üst enerji alanlarında gerçekleştirmeyi talep eder hale gelir. Uyanış budur. Bu idrak aşamasına gelebilmek için kırmızı, turuncu ve sarı enerji alanlarına karşılık gelen hayatta kalma, kimlik oluşturma ve toplumsal ilişkiler ile ilgili deneyimlerin gözden geçirilmesi, idraki ve kabulü gerekir. Bu sayede geçmiş benlikler bağışlanır ve enerji alanlarını temizleyerek dengeye gelen varlık kendisini sever hale gelir. Karma denilen titreşimsel düzensizlikleri gidermenin tek yolu sevmekten ve bağışlamaktan geçer. Uyanış, deneyimler ve bu deneyimlerin açığa çıkan tesirlerinden bilinçli bir farkındalıkla arınabilmenin sonucunda kendil...