Ana içeriğe atla

RUHUN DERİNLİĞİ

 Ruh sonsuz, yaratılış sonsuzluktur. Sonsuz olan, sınırsız yaratım potansiyelini bünyesinde barındırır. Ruhun deneyim için evrende zaman ve mekana bağlandığı ilk bilinç odağını biz yüksek benlik olarak algılıyoruz. Yaratım, deneyimin çıkış noktasıdır ve akıl, deneyimin düzenlenmesi ve deneyimlenenin gözlemlenmesi için bu noktada belirmeye başlar. Akıl, varlığın düşünceyi organize edebilme ve yaratımı genişletebilme kabiliyetidir. Bu çıkış noktası yüksek benliği boyut katmanlarının içerisine enerjisini yoğunlaştırmaya iter. Beden katmanları, kabalaşan madde ortamlarında, giderek daralan şuur kademelerinde, göreceli türlü akış biçimlerinde yüksek benliğin uzantısı olan sonda araçları olarak işlev görmeye başlarlar. Bizler sadece zihin ve beden katmanları üzerinden ilk biçimleri algılarken, derinlikli varlık yapısı, yönlendirilmenin yapıldığı ve tesirin başlangıcı olan, sonsuzdan potansiyel alan yüksek benliğe kadar uzanır ve yüksek benlik bir kumanda masası görevi yaparak bu süreçleri düzenler, veri toplar, deneyim elde eder ve evrilir.

Ruh gözlemcidir ve enkarnasyon şuur değişimdir. Tanrı tohumu olan yüksek benlik, ruhun evren içerisine gözlem yapmak için adım attığı ilk birimdir ve çeşitli boyut katmanlarına enerjisini yoğunlaştırarak Sonsuz Yaratan'a hizmet etme güdüsü taşır. Tecrübesini tamamladığı maddi sahadan bir diğerine geçişi sadece şuurunun değişimidir. Bedenler bu süreçlerde kabuk gibi değiştirilir ve ölüm olarak deneyimlenen aşamada, illüzyon dahilinde gözlenen ve elde edilen veriler  Sonsuz Yaratan tarafından özümsenir, varlık dinlenir ve yeni deneysel süreçlerin planlamasını yapar.

Ruh bütündür ve yüksek benlikler arasında sanıldığı gibi bir ayrım yoktur. Evren içerisinde seperasyonun algılandığı her düzlem illüzyondan ötürüdür ve bu fraktallar illüzyon içindeki bağlarının gözlenerek ve keşfedilerek giderilmesi içindir. Maddeyi mağlup eden ve illüzyonun ötesine geçen ruh, yüksek akıl biçimleriyle bu noktada belirir. Onun belirişini biz sevgi halinde duyumsarız.

Evren her birimiyle mekaniktir. Yapı taşı olan madde, maddenin şekillenmesi için bilinç odaklarınca oluşturulan imajlar yani düşünce ve duygular mekaniktir. Ruhun planlayarak düzenlediği ve kendisini yine kendisine yansıtması için kurguladığı bir aynalama mekanizmasıdır. Bu düzlemde yapılan işlemlerde, döngünün ve mekanikliğin ötesine geçildiği yüksek karakerli davranış ve akıl biçimlerinde ruhun maddeye hakim olmasını ve sevgi halinde tezahürünü gözlemlenir.

Burak Cömertler 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

SENİN ESERİN

Sürekli mutlu olunması gerektiğini kim söyledi? Acı çekmenin, hasta olmanın gereksiz olduğunu, göğün her zaman açık olması gerektiğini kim söyledi? Kim söyledi dünyanın adaletli bir yer olması gerektiğini, buna dair kök inanç nasıl oluştu? Kim söyledi savaşların olmaması gerektiğini, ölümün kötü olduğunu? Dünya kendi etrafında dönüyor, insan da onun üzerinde etiyle, kemiğiyle ve düşüncesiyle dönüyor. Döngüleri kısır ve sevgisiz. Dışında olan, ona acı veren her şeyin kendi sevgisizliğinin eseri ve yansıması olduğunu anlayamıyor. Sorgulamıyor, yalnızca inanıyor. Hayır, o sadece rahat etmek istiyor, hem de hiç çaba harcamadan. Hiç sorumluluk almadan kalıplara sığmaya, kimlikler ardına gizlenmeye devam ediyor. En büyük marifeti de bir suçlu bulup onu dışarıda araması. Bu düzeni kendi eliyle kurdu. Dışında oyalandı, içine bakmayı unuttu, kurduğunun esiri oldu. Güç ve haz onun gözlerini kör etti. Her yeri acıyla kaplı halbuki. Etini çizsen kanayacak. Dışardan yardım beklemekten, kurtarıcı yo...

RUHSAL UYANIŞ

 Ruhsal uyanış, uyanmayı istemekle ya da uyanmalıyım demekle gerçekleşmez. Uyanış bir hedef değil, doğal bir sonuçtur. Kök çakradan giren evrensel kozmik enerjilerin, ilk üç enerji alanında içsel enerjilerle kesişerek meydana getirdiği deneyimler ve bunların sonuçlarının özümsenmesinin ardından, varlık bu kesişimi yeşil, mavi ve çivit renklerine karşılık gelen üst enerji alanlarında gerçekleştirmeyi talep eder hale gelir. Uyanış budur. Bu idrak aşamasına gelebilmek için kırmızı, turuncu ve sarı enerji alanlarına karşılık gelen hayatta kalma, kimlik oluşturma ve toplumsal ilişkiler ile ilgili deneyimlerin gözden geçirilmesi, idraki ve kabulü gerekir. Bu sayede geçmiş benlikler bağışlanır ve enerji alanlarını temizleyerek dengeye gelen varlık kendisini sever hale gelir. Karma denilen titreşimsel düzensizlikleri gidermenin tek yolu sevmekten ve bağışlamaktan geçer. Uyanış, deneyimler ve bu deneyimlerin açığa çıkan tesirlerinden bilinçli bir farkındalıkla arınabilmenin sonucunda kendil...