Ana içeriğe atla

SEPERASYON

 Bilinciniz, korkularınız, kaygılarınız, sevinçleriniz, tepkileriniz aynı. Bedenleriniz, hareketleriniz, gülmeniz, ağlamanız aynı. Deneyimleriniz, algılama biçiminiz, zekanız aynı. Aynı ortak paydada, aynı zaman düzleminde, aynı dünyada birbirinizi aynaladığınız ilişkiler içerisindesiniz. O halde nedir sizi ayıran? Irkınız, renginiz, dininiz, statünüz ve bunlar gibi zihninizde yarattığınız illüzyonatif imajların yol açtığı separasyon, üzerlerinde hakimiyet sağlayamadığınız sürece sizi şartlandırır ve enerjinizi tüketerek kısır yaşam döngülerine hapseder. Düşüncenin yol açtığı separasyona tutunarak çatışmak, göz yaşı dökmek ve birbirinizi öldürmek için değil; bu sapmaları idrak ederek sevgiyle gidermek için buradasınız. Birliği kavramanın yolu onu görmeyi istemekten ve ayrılıkları gidermekten geçer. Bu sayede katı egolar geçirgen hale gelebilir ve Sonsuz Yaratan'ın sevgisi ve ışığı illüzyon içerisinde belirebilir.

Hepiniz maddeyi şekillendirme harekatı için buradasınız. Hepiniz sonsuzluğun illüzyon içerisinde birbirinden farklı olmayan, bütünlüğü oluşturan ve yaşayarak Yaratan'a hizmet eden bilinçli farkındalığa sahip varlık odaklarısınız. Sizi ayıran düzenleyemediğiniz katı egolarınızdan başka bir şey değil. Yaşam, ayrışmanızı giderip birbirinizi sevesiniz diye sizi size yansıtan bir ekrandan ibarettir. Duygu ve düşünceniz illüzyondur ve ayrışma yaratır. Ne zaman bunları gözlemler, tesirlerini içselleştirir ve onlarla bütünleşebilirseniz illüzyon aşılır, zaman ortadan kalkar, korku, direnç ve baskı biter. Ve tüm bu hareketlerin, imajların olmadığı yerde sevgi belirmeye başlar. Birlik, bütünlük ve barış halinde dallar halinde göğe yükselir ve yayılır.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...