Ana içeriğe atla

SORGU

 Negatif ruh halinin ya da olumsuz bir durumun geçmesi için sürekli çaba göstermek yerine, bu durumun neden meydana geldiğini sorgulayarak sebeplerini algılamak ve sorunun köklerine inmek, uygun kararlı tepkiyi geliştirmenin yolunu açar. Sorgulama hali adım adım düşünceyi saflaştırabilir ve zihin gelişen resmi giderek yüksek bir seviyeden algılar. Tekrar eden döngülere dikkatle odaklanmak ve yaşanılanlara konsantre olarak neden sonuç ilişkisi geliştirmek algının kapısını açar. Bu noktada yapılan gözlem ve elde edilen verilerin öz bilgiye dönüşmesi ile birlikte, yaşanılan durum ile ilgili negatif hisler hafifler ve illüzyona ait imajların tesirlerinden özgürleşilir. Sevgi bu anda, anlayış halinde ruhsal kudretin kapsayıcı hakimiyetiyle tezahür eder.

Zihin, komutla çalışan, belleğinde barındırdıklarını iradeniz doğrultusunda düzenleyen ve önünüze getiren bir ekrandır. Ancak görmeyi isterseniz size gösterir. Sorgu, adım adım düşüncenin saflaşması için ve ekrana gelen hafıza parçalarının belirgin bir resim oluşturabilmesi için gerekli arama tuşudur. "Neden" sorusunu sorup herhangi bir konu için alabildiğiniz cevap ise zihninizi etki altında bırakan tesirleri kontrol edip üzerinde hakimiyet kurabildiğiniz orandadır. Sorgu, her seferinde bir adım ötesini bilgiyle keşfederek yüksek aşamalardan görmenin ve şuuru genişletmenin temel yoludur.

Çabanın olduğu yerde sevgi yoktur, algılanıp anlamlandırılan anda sevgi vardır.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...