13 Aralık 2023 Çarşamba

REFERANS NOKTASI

 Şekillere bürünüp form aldığınız zaman, isim verip tanım atadığınız zaman, sonuca odaklanıp başarıyı kıyasladığınız zaman, geçmiş deneyimlerinize takılıp kendinizi suçlamayı sürdürdüğünüz zaman, korktuğunuz ve endişelendiğiniz zaman, tüm bu kalıplara sıkıştığınız zaman ki gerçekten bunların hepsi zamandır yani illüzyondur; limitli ve ben merkezci yaklaşım biçimlerine sahipsiniz ve katı egonuzla hareket ediyorsunuz demektir. Enerjinizi, referansı limitli madde illüzyonu olan bir noktaya sabitlerseniz tepki ve yaklaşımlarınız da dar, limitli ve bütünsellikten uzak olacaktır. Bu kalıpları neden sonuç ilişkisi geliştirerek giderdiğiniz, çok yönlü yaklaşımlar geliştirdiğiniz ve referans noktasını yaşamın aktığı an olarak belirlediğiniz zaman ise özünüzdeki limitsiz sevgiye erişerek yüksek karakterli vicdani yaklaşımlar geliştiriyorsunuz demektir. 

İmajinasyon ruhsal bir faaliyettir ama öte yandan bu yolla meydana gelen imgesel örüntüler maddedir. İllüzyon içerisinde, zaman düzlemine bağlanmış her unsur maddesel karakter taşır. Dolayısıyla duygu ve düşünceniz de maddedir. Bu da demek oluyor ki duygu ve düşüncenin varlık üzerindeki hakimiyeti aynı zamanda maddenin hakimiyetidir.

Benlik ya da ego, varlığın arzu duyarak deneyim sağlama adına madde illüzyonuna yönlendirdiği limitli enerjisinin meydana getirdiği mekanik bilinç odaklarıdır. İnsanlığın temel korkularının, hırslarının, acılarının, başarı duygularının, hazlarının aynı olduğunu anımsayabilirsiniz. Ve aynı zamanda aynı kolektiften beslenerek aynı düşüncelere sahip olduklarını da gözlemleyebilirsiniz. 

Bu mekanik, şekilsel, limitli ve geçici illüzyon öğelerinin yani benliğin; limitsiz, yüksek karakterli ve incelikli yaklaşım biçimleriyle değiştirilmesi, varlık özündeki sevginin akıl yoluyla açığa çıkarılmasıyla gerçekleşir. Bu yolla, deneyimlenen algılanarak bir öte adımda daha yüksek varoluş aşamalarına da geçilebilir yani yaratım genişler. Limitli benlik ile limitsiz sevgi kavramlarının ne anlam ifade ettiklerini bu yüzden iyi anlamak gerekir.

Basitçe endişe, korku, şekil, kaygı, haz, sonuç, başarı, kıyas, suçlama, çatışma gibi limitli ve ayrıştırıcı kavramlar ben merkezcidir, özün illüzyon içine yönlendirdiği sınırlı maddesel imajların yine varlık üzerindeki otomatik hakimiyetinden ötürü duyumsanır. Varlığın kendi imajlarının esiri olduğu şartlanma durumunu açığa çıkarır.

Sevgi, barış, merhamet, anlayış, idrak gibi kavramlar ise egonun ortadan kalktığı, bütüncül bakılabilen ve birliğin duyumsandığı, gözlemci ve gözlenen gibi parçalı iki unsurun ortadan kalktığı idrakli bilinç halidir. Bu hal herhangi bir imajın yani maddenin yönlendirmediği, özün yani ruhsal hakimiyetin olduğu durumdur. 

Burak Cömertler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...