22 Ocak 2024 Pazartesi

BİZİ YARATAN SESSİZLİK

 Yaratım, bir imajın evren içerisinde bir yönde, bir zamanda harekete geçmesiyle başlar. Öncesi sessizliktir. Sessizlik tüm yaratım potansiyelini bünyesinde barındırır. Tüm ihtimaller burada bekler. Sonrasında imajların yayılabileceği boyut, zaman ve mekan gereklidir. Kelime olur, ses olur, görüntü olur, ışık olur, duygu olur, düşünce olur... Tüm bunlar evrenin aracı olmasıyla varlığı kendisine yansıtır ve tam bu anda gözlemci; şekillere ve formlara bürünmüş halde belirmeye başlar. Kendi yaratımını sınırlı madde ortamında gözlemleyerek ve sınırsızdan potansiyel alarak her adımda bir üst versiyonunu oluşturur. Bu ilerleme varlığın evrimini teşkil eder.

Varlığın en büyük yanılsaması düşünce ve duygularını kendisinden ayrı zannetmesindedir ve bunları ayrıştırmakta oldukça da ustadır. Aslında, düşünce ve duygusu varlığın ta kendisidir. Bunu bilmeyen ayrışmayı sürdürür ve bu müddette aradaki seperasyonu gideremez. Seperasyonu gideremedikçe de özündeki sevgiyi açığa çıkaramaz. Korkunun, endişenin, kıyasın, çatışmanın, acının olduğu yerde sevgi yoktur. Kendi eliyle yarattığının esiri olmadan, onları basamak olarak kullanabildiği, yani yarattığı imajlar üzerinde hakimiyet sağlayabildiği sınırsız anda sevgi vardır.

Burak Cömertler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...