Ana içeriğe atla

DÜŞÜNCE SONLANDIĞINDA

 Saf bir biçimde algılama ve odaklanma halinde düşünmezsiniz. O an zihninizde hiçbir imaj yoktur. Bu yüzden insan ilişkilerinde, girilen herhangi bir etkileşimde en son ihtiyacınız olan şey düşünmektir. Sorgu, düşünceden uzaklaşıldığı takdirde, direkt ve net bir biçimde, tıpkı bir resim gibi karşınızdakini görmenin ve algılamanın yolunu açar. Yargıladığınız, "ama" dediğiniz, öfke duyduğunuz, kabullenemeyip kendinizden ayrıştırdığınız her an, referansı limitli benlikleriniz olan bir noktadan karşınızdakine imajların etkisinde bakıyor, bakış açınızı daraltıyorsunuz demektir. Sevgi, dışa doğru daralan ve sınırlanan anlayışlarda değil; içe doğru toparlanan, bütünleştirici anlayışlarda aranır. Bu anlayış bir yandan zihinsel hakimiyetinizi artırarak sizi enerji kaybından da korur ve daha yüksek oranda, anlayış dolu sevgi aksiyonları almanızı sağlar.

"Tahayyülden kaçınmak" olarak bilinen mesele esasında budur. İmgesel örüntüler olan duygu ve düşünceler varlığın yaratımı sonucu beliren canlı ve maddesel öğelerdir, oldukça kuvvetlidirler ve bu imajların kontrolü altına girmek, belirli bir düzende ve dengede olması gereken çakralardaki enerji alanlarında tıkanıklığa yol açar. Net bir biçimde görmeyi istemek, düşünce üzerine hakimiyet kurulmasını sağlar, algıyı saflaştırır. Bunun için irade göstermek enerji akışını yeniden optimize eder.

Teknik anlamda elbette bilimsel analizler ve araştırmalar yaparken düşünmeye ihtiyaç vardır. Burada bahsedilen durum psikolojik bağlamdadır ve etkileşime giren iki farklı varlığın, imajlardan arı bir biçimde birbirlerine yaklaştıklarında, aralarındaki tüm mesafenin ve sınırların ortadan kalkacağı ile ilgilidir. Bu saf gözlem ve algı halinde çatışmalar sonlanabilir, ayrıştırmadan kabullenme haliyle de affetmenin yolu açılır.

Düşünmek ile sorgulamak birbirlerine bağlı, öte yandan birbirlerinden farklı zihin aksiyonlarıdır.  Düşünmek, belirli imajların dolu olduğu bir havuzda yüzmek ve gezinmek gibidir. Varlığı analiz aşamasında tutar. Sorgulamak ise, bu işlem sürecinde algılanan verilerin, mevcut geçmiş bilgileriyle birleştirilerek yeni imgesel örüntüler oluşturacak biçimde kompoze edilmesi ve adım adım gözlemlenmesi işlemidir. Sorgu aşamasında irade gösterilerek ve odaklanılarak hakikat belirli bir düzeyden gözlemlenmiş, bütün halde görülmüş olur. Zihin artık bu noktada imaj oluşturmayı bırakmıştır. Hakikate bu anda ulaşılır, realite bu anda kapsamlanır ve sevgiye bu anda erişilir.

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...