Ana içeriğe atla

SONSUZ ZEKİ ENERJİ

 Sonsuz Yaratan birisinin söylemlerinde, diğerinin sınırlı yol ve yönteminde ya da herhangi bir dinin öğretisinde değil; tam olarak sizin içinizdedir. Burada bahsedilen kesinlikle şiirsel bir şey değildir. Yaratıcı kudret, sonsuz zeki enerji halinde gerçekten her zerrenizde yer alır. Yaratılmış varlık, bu sonsuz enerjinin benlik kazanarak sınırlandırılmış ve bireyselleşmiş bir bölümüdür. Bu bireyselleşme, Yaratan'dan ötürü yaratıcı potansiyel kazandırılmış göreceli ve evrime muhtaç varlıkların tezahür etmesini sağlar. Sonsuz zeki enerji, tezahür eden tüm varoluşun kaynağıdır ve sebep olduğu tüm varlıkların sahibidir. Ayrık görüntülerin tümü illüzyondur. Evreni tek ve bütün bir varlık olarak görmeye çalışarak, O'nu uzaklarda değil, kendi içinizde; herhangi bir yolun götüremeyeceği sınırsızlıkta keşfetmeye çalışabilirsiniz.

Önce mutlak bir sonsuzluk vardı, bu sonsuzluk kendisini deneyimlemek için odaklanacağı sonsuz enerjiyi meydana getirdi. Bu odaklanma, tüm varoluşu besleyen, evrenlerin, boyutların, mekanların ve zamanın tezahür etmesini sağlayan yaratıcı zeki enerjiyi açığa çıkardı. Tezahür eden tüm yaratım, O'nun özgür irade sapmasıyla kendisini devinim eden enerjetik bir sahada deneyimlemek istemesi sonucu belirdi. Bizler de yaratılmış varlıklar olarak, bu yüce sistemin işlemesinde fonksiyon görmekte, kendimizden ayrı olmayan Sonsuz Yaratan'a, deneyim ve gözlem süreçlerimizle hizmet etmekteyiz.

Tüm bunları aktarmamın sebebi, eskimiş inanç sistemlerinin ya da sizi aydınlığa ulaştıracağını düşündüğünüz yol ve öğretilerin artık geride bırakılması gerektiği içindir. Eskiden beri şah damarınıza yakın olduğunu bildiğiniz yaratıcı kudret gerçekten de size öylesine yakındır ki; artık içinize dönerek sorumluluk almalı, bir başkasının yol ve yöntemlerini kopyalamadan, bu yaratıcı kudreti uzaklarda değil kendi içinizde, kendinizden ayrıştırmadan keşfedebilmelisiniz.

Ancak bu farkındalığa erişebilen bir varlık, kendi kendisinin öğretmeni olması gerektiğini algılayarak ve saf bir biçimde gözlem yaparak korkmadan sorgulamaya başlayabilir. Yine ancak bu varlık, korkunun olduğu yerde sevginin olmadığını, sevginin olmadığı yerde ise ruhsal kudretin yani zekanın tezahür edemediğinin farkına varabilir.

Işık karanlığa gelir, onu değişime uğratır ve kaos bu sayede düzene girer. İçinizdeki karanlığı, yalnızca kendi ışığınızla değişime uğratabileceğinizi anımsamanız gerekir.

Burak Cömertler










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

SENİN ESERİN

Sürekli mutlu olunması gerektiğini kim söyledi? Acı çekmenin, hasta olmanın gereksiz olduğunu, göğün her zaman açık olması gerektiğini kim söyledi? Kim söyledi dünyanın adaletli bir yer olması gerektiğini, buna dair kök inanç nasıl oluştu? Kim söyledi savaşların olmaması gerektiğini, ölümün kötü olduğunu? Dünya kendi etrafında dönüyor, insan da onun üzerinde etiyle, kemiğiyle ve düşüncesiyle dönüyor. Döngüleri kısır ve sevgisiz. Dışında olan, ona acı veren her şeyin kendi sevgisizliğinin eseri ve yansıması olduğunu anlayamıyor. Sorgulamıyor, yalnızca inanıyor. Hayır, o sadece rahat etmek istiyor, hem de hiç çaba harcamadan. Hiç sorumluluk almadan kalıplara sığmaya, kimlikler ardına gizlenmeye devam ediyor. En büyük marifeti de bir suçlu bulup onu dışarıda araması. Bu düzeni kendi eliyle kurdu. Dışında oyalandı, içine bakmayı unuttu, kurduğunun esiri oldu. Güç ve haz onun gözlerini kör etti. Her yeri acıyla kaplı halbuki. Etini çizsen kanayacak. Dışardan yardım beklemekten, kurtarıcı yo...

RUHSAL UYANIŞ

 Ruhsal uyanış, uyanmayı istemekle ya da uyanmalıyım demekle gerçekleşmez. Uyanış bir hedef değil, doğal bir sonuçtur. Kök çakradan giren evrensel kozmik enerjilerin, ilk üç enerji alanında içsel enerjilerle kesişerek meydana getirdiği deneyimler ve bunların sonuçlarının özümsenmesinin ardından, varlık bu kesişimi yeşil, mavi ve çivit renklerine karşılık gelen üst enerji alanlarında gerçekleştirmeyi talep eder hale gelir. Uyanış budur. Bu idrak aşamasına gelebilmek için kırmızı, turuncu ve sarı enerji alanlarına karşılık gelen hayatta kalma, kimlik oluşturma ve toplumsal ilişkiler ile ilgili deneyimlerin gözden geçirilmesi, idraki ve kabulü gerekir. Bu sayede geçmiş benlikler bağışlanır ve enerji alanlarını temizleyerek dengeye gelen varlık kendisini sever hale gelir. Karma denilen titreşimsel düzensizlikleri gidermenin tek yolu sevmekten ve bağışlamaktan geçer. Uyanış, deneyimler ve bu deneyimlerin açığa çıkan tesirlerinden bilinçli bir farkındalıkla arınabilmenin sonucunda kendil...