Ana içeriğe atla

NEGATİF EĞİLİM

Pozitif eğilimli varlık içindeki tanrısallığı keşfeder, negatif eğilimli varlık kendisini tanrılaştırır. 

Pozitife yönelen geçirgendir, o bir şey vermez; onun aracılığıyla bir şey aktarılır. Diğer tüm benlikler ona kendisini yansıtan bir aynadır. Dışa bakan gözlerini içe çevirdiğinde keşfettiği, ondan ayrı olmayan sonsuzluktur. Sorumluluğunu idrak ederek özgür iradesine sahip çıkmak ve ayrılıkları sevgiyle gidermek onun gayesidir. Severse varoluşla bir bütün olur, kendini idrak edip egosundan arınırsa hiç olur.

Negatife yönelen kontrol eder ve yönetir. O, seçkin bir sınıf oluşturur ve etrafını maddeyle çevreleyerek kendisini el üstünde yaşatır. Başkalarının odağını ve ilgisini ne kadar çok üstüne çekebilirse o kadar başarılı olur. Diğerlerinin özgür iradelerini, onların algılarını etki altına alarak gasp eder. Çatışma ortamı ve kitlesel manipülasyon mekanizmaları negatife yönelen için biçilmiş kaftandır. Güç için yaşar. Şatafat içinde sağlıklı yaşamlar sürer.

Sosyal medya sizin enerjinizi sömüren, yani dikkatinizi siz makul bir hakimiyet kuramadıkça tekrarlayan yapay örüntülerin içerisine hapseden negatif bir kitle yönetim aracıdır. Genel kullanımda güç elde etmek ve varlıkları haz döngülerine esir etmek amacında olan sosyal medya figürleri bu araçları iyi kullanırlar. Birbirinin tekrarı olan ve birbirinden farklı olmayan imgesel içeriklerler varlık enerjisini zaman düzlemine hapseder. Pozitif varlıkların kendi döngülerine odaklanmak için kullanacağı enerjisini sömürür ve onları fark ettirmeden usulca köleleştirir. 

Odağınızı kaybettiğinizde sevgiyle bakma yeteneğinizi de kaybedersiniz. Negatif eğilimli varlık bu fırsatı iyi değerlendirir.

Siyasetçiler ve birbirleriyle bağlantılı olan dinciler, içini boşaltıp diledikleri gibi biçimlendirdikleri dinsel mekanizmaları kitleleri kontrol etmek için iyi kullanırlar. Aklını kullanmayanlar, onların söylediklerini papağan gibi sorgulamadan tekrarlayıp, tanrılaştırdıkları varlıkları kutsamak için canlarıyla mücadele ederler. Onların iradeleri ve akılları işlevsiz hale getirilmiştir. Onlar, Yaratan'ın bahşettiği en kıymetli unsur olan düşünme yeteneklerini sahiplerinin ellerine teslim etmişlerdir. Bu alanlarda çalışan negatif varlıklarda gerçek anlamda sevgi ve birlik anlayışı yoktur ve iradelerini gasp ettikleri varlıkların, doğru yolda olduklarını düşünmelerini sağlayarak, onları korku, çatışma, kahramanlık ve muhtaçlık ile yörüngelerinde tutarlar. 

Sokak röportajlarında şartlanmış bir zihinle, gerçeği göremeyecek kadar gözünü kör ederek bir parti sempatizanına dönüşen varlıkları anımsayınız. Aracılar koyup, şeyhinin ağzına bakan ve onları tekrarlayan varlıkları anımsayınız. Bir fenomenin ya da şarkıcının peşinden göz yaşları içinde koşanları anımsayınız. Üsten bakarak, gücüne güvenen ve sizi aşağılayarak emirler yağdıran patronunuzu anımsayınız. 

Bu negatif unsurları idrak etmek ve çok değerli varlık enerjinizi sömürerek, sizi korku frekansında, maddenin hakimiyetinde tutacak her ne varsa, bunları tespit ederek ortadan kaldırmak sizin sorumluluğunuzdur.

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNANÇ VE İDRAK

-İlk aşamada, inancın, her türlü inanışın, limitli ve egosantrik bir zihinsel yaklaşım biçimi olduğunu vurgulamakta fayda var. Şöyle ki; inanç mekanizmasını biraz açmaya çalışırsak eğer; - Önce zihinde katı bir imge belirir. Varlık, enerjisini bu imgeye sorgulamadan yoğunlaştırır ve ardından yoğunlaştırdığı enerjisini imge üzerinde sürekli ve sabit kılarak kendisine bir konfor alanı yaratır. Bunun adı inançtır. Varlık bu şekilde, inandığı, dokunulmazlık ve kutsiyet atadığı değere sahip çıkar, ötesini görmek istemez, onu bırakmak istemez, onun için savaşıp kan bile dökebilir. Bu aşamada sabit, durağan ve sorgulama yetisi henüz yeterince gelişmemiş bir zihnin yaklaşımını gözlemlemekteyiz. - Fark ettiğiniz üzere burada bir imgenin yani yaratım sonucu meydana gelen limitli mekanik bir örüntünün, varlık zihni üzerindeki hakimiyeti söz konusudur. Bir nevi maddenin varlık üzerindeki hakimiyeti de diyebiliriz bu duruma. İnancın yönlendirdiği insan, henüz sorgu ve idrak düzeyine erişilmediği iç...

ENKARNASYON & REENKARNASYON

 Reenkarnasyon bir inanç değil, farkındalık meselesidir ve evrenin işleyiş biçiminin temelidir. Evrim ihtiyacı duyan tüm varlıklar, belirli bir devre boyunca, bilinç yapılarına ve gözlem ihtiyaçlarına uygun olan gezegenlerde tekrar tekrar doğarlar. Ölüm bir son değil, yeniden doğacak, yani yeni bir şuur haline geçecek olan varlığın geçiş, dinlenme ve bir önceki enkarnasyondan elde ettiklerini özümsemesi sürecidir. Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur, dolayısıyla evrim farklı gezegenlerde, farklı beden yapılarında ve bilinç seviyelerinde hiç bitmeden devam edecektir. Reenkarnasyon anlayışını, ruhsal bilgiler ışığında, dogmalardan kurtararak gereğince içselleştirebilmek, varlığın, evreni yani kendisini tanıyabilmesinin ve farkındalıklı hayatlar yaşayabilmesinin gereğidir.  Enkarnasyon şuur değişimi demektir. Her yeni yaşam, öncesinde kurgulanır ve realiteler düzeyinde gerekli olan şuur haline geçilir. Bu kurgu, yaşam maketini oluşturan yüksek benliğin kader planlamasıdır. İç içe geçmiş...

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler