20 Ağustos 2024 Salı

SİSTEMATİK

Akıl, beden, ruh bütünlüğünün üzerinde sistemli ve idrakli bir hakimiyet kurabilmenin yolu, zihnin bileşenlerini ve bunların temel işlevlerini tanımaktan geçer. Zihin, imajinasyon yoluyla meydana getirilen duygu, düşünce ve bunlara bağlı gelişen dogma, inanç ve şartlanma kalıplarını, zaman düzlemi boyunca ego ile taşır. Zaman her daim sınırlıdır, benliğin benlikten ayrışmasıyla zamanda tezahür eden ego ise mekaniktir ve ayrışma yaratır. Deneyim için zamana yönlendirilen ve bu yolla limitli yaşam tezahürlerini açığa çıkaran varlık enerjisinin, odaklanılarak bir noktada toparlanması ve öze yaklaştırılması ise, deneyimlenenin gözlemlenerek bütün halde saf bir biçimde algılanmasını sağlar. Sevgi, egonun ortadan kalktığı bu saf gözlem anında, elde edilen idrak ve anlayışla belirebilir. Vicdan denilen ruhsal kudret yine bu anda varlık bileşimi üzerinde üst bir seviyeden hakimiyet sağlamış olur.

- Benliğin benlikten ayrışması demek, yüksek benliğin yani özün, varlık enerjisini bir boyut düzlemine doğru ışıtarak yönlendirmesi; tek, sınırsız ve boyutsuz olan Yaratan'ın enerjisinin zaman ve mekan dahilinde bu yolla, titreşimsel maddi sahalarda limitli egoları ve yaşamsal realiteleri meydana getirmesi demektir. Bu aynı zamanda varlığın yaratımıdır.

- Hakim olunmamış duygu ve düşüncenin aksiyonlarını yönlendirdiği varlık, egonun etkisinde hareketlerini biçimlendiriyor demektir. Bu, varlığın şartlanmasıdır ve aynı zamanda maddenin varlık üzerindeki hakimiyetidir.

- Varlığın enerjisi iki noktada yoğunlaşabilir. Ya zaman düzlemine yayılmıştır, sınırlı madde ortamında sınırlı egodan ötürü duygu, düşünce, inanca bağlı korku, mutluluk, haz, endişe, kaygı, suçluluk gibi imgesel zaman örüntülerine can veriyordur. Ya da andadır yani merkezde sıfır noktasındadır ve deneyimler ile birlikte can verdiği bu örüntüleri gözlemleyerek oradaki verileri içselleştiriyordur. Duygu ve düşüncenin yönlendirici tesirleri, onların himayesine girmek yerine içselleştirildiği vakit varlık maddenin üzerinde hakimiyet sağlamış demektir. Bu da teknik olarak geçmiş ve geleceğin yani egonun üzerindeki varlık hakimiyetini anlatır. Varlığın sevgi ile yaklaşma kapasitesi burada sağlayabildiği idrakli hakimiyet kadardır.

- Tüm evren gibi zihin bileşimlerimiz de matematiksel bir kurguya dayanır. Total enerji zamana yayılırsa limitlenir, dualite denilen olgu açığa çıkar ve separe olmuş varlık bileşenleri fraktallar halinde tezahür eder. Bunlar imgeseldir ve egonun ve realitelerin temel bileşenlerini oluşturan düşünsel unsurlardır. Bu bileşenler birlikte madde illüzyonunu açığa çıkarır. Seperasyon illüzyondur. Bu enerji zamana yayılmazsa ve irade ile özde, yaşanılanları anlamlandırmak için kullanılırsa kaynağa yaklaşılır. Sınırların, şekillerin ve formların olmadığı, hiçliğin her şeyle birlik oluşturduğu bütünsellik hali deneyimlenir. Sevgi bu anda belirir. Tüm mesele varlık enerjisinin yönlendirilmesi ve zamanın hangi noktasında neyi meydana getirdiği, zamansızlık anında nasıl bir gözlem ve idrake sebebiyet verdiğini anlamakla ilgilidir.

Burak Cömertler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...