3 Eylül 2024 Salı

MİZANSEN

Eğer birisi, geçmişte yaşanılanlardan ötürü hala suçluluk duyuyor, pişmanlık hissediyor ve utançla kendisine bakmayı sürdürüyorsa; bilmelidir ki, tüm yaşananlar geçmiş benlikler ile deneyimlenen kurgulanmış mizansenlerden başka bir şey değildi ve bunların yaşanması, bu duyguların da açığa çıkması gerekiyordu. Geçmişte kalan bu mizansenlere dahil olan herkes, şu anki bağlı şuurları ile farkında olmasalar da, deneyimlenen katalizörleri yüksek benlikler düzeyinde zaten birlikte tasarlarlar. Bu mizansenler, varlıkların evrim ihtiyacına göre titizlikle oluşturulur ve yaşananlardan, etkileşime girerek birbirleri için görev yapan varlıkların gereken tesiri almaları sağlanmış olur. Varlık, duygularına bu farkındalıkla odaklanabilirse eğer, geçmiş örüntülerine hapsettiği enerjisini zaman düzleminden özgürleştirebilir ve yaşamın içinden akmasını sağlayarak, tam şu anda yeni ihtimalleri kucaklar hale gelebilir.

 Geride bırakılmak, terk edilmek, sevilmemek ya da bağımlılıklardan ötürü ötekileştirilmek...Bunlar ne kadar çok can acıtsa da, tüm yaşananlar varlıkların evrim ihtiyaçlarını gidermeleri için kasıtlı olarak dizayn edilir. İnsanı tüketen ise, kendisini suçlaması, affedememesi ve yaşanılanlardan ötürü, etkileşime girdiği insanların zihninde, kendisine dair oluşturduklarını düşündüğü imajlardır. Bu halde varlık, başkasının gözünden kendisine acıyarak, yargılayarak ve utanç içinde bakar. Bu yaklaşım onun ilerleyişine ket vurur. Ama aslında sınırlı benliklerin derinlerinde, aralarında bizim sandığımız gibi bir ayrım olmayan varlık özlerinde, bu deneyimleri bilerek ve isteyerek kurgulanır. Tüm tarafların bu yaşananlardan alacağı bir şeyler vardır. Bu yolla hem birbirlerine hem de Sonsuz Yaratan'a hizmet ederler.

 Geçmişin yükünü taşımayı bu farkındalık doğrultusunda bırakabilmek, varlığın önce kendisine, sonra da yansıması olan diğer benliklere merhametle yaklaşabilmesini sağlar. Sağlıklı tekamül süreçleri, varlık enerjisi ızdıraplı hallerin içerisine hapsedildiği zaman değil, bunların idrakinde ileriye doğru atılım yapılabildiğinde geçirilir. Yaşananlar ve bunlardan ötürü açığa çıkan duygular varlıktan ayrıştırılmadan gözlemlendiğinde ve sorumluluk üstlenildiğinde hakiki ilerleme sağlanmış olur. Gelişmiş bir varlığın hata yapmadan yaşayan değil, ağır süreçler ve acılar çekmesine rağmen kazanımlarıyla güçlü bir şekilde ayakta durabilen olduğu unutulmamalıdır.

Burak Cömertler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ANDA MI KALMALIYIM?

 "Anda kalmalıyım" diyerek ana gelinmeye çalışılması, yaşam döngülerine farkındalıkla odaklanılmadığı sürece, geçici bir rahatlama...