16 Eylül 2024 Pazartesi

YARATIM VE İRADE

Yaratım, başkasının biçimlerini taklit etmek değil, kendi özgün biçimlerini ortaya koymaktır. Bunun için özgür irade gerekir. Beşer düzeyindeki her insanın iradesi vardır, ama bu iradenin özgürlük oranı kişiden kişiye değişir. Özgür iradenin belirebilmesi, birisinin tüm hareket, karar ve aksiyonlarının her türlü dış tesirden arınmış halde kendisine ait olmasına ve seçimlerini, tesir aldığı bu noktalardan bağımsız yapabilmesine bağlıdır. Bu belirişin oranı, varlığın ulaştığı sevgi ve ışık düzeyinin de göstergesidir. Evrendeki temel fonksiyonu, özgür irade seçimleriyle, enerjisini uygun boyut düzlemine yönlendirerek açığa çıkardığı realitelerini deneyimlemek ve incelemek olan varlığın; şahsiyet kazanması da, maddeden özgürleşmesi de, yaratımının kendisine ait olması da, iradesinin özgürlüğü oranındadır. Bunu kazanmak için de, iradeyi yönlendiren ve varlık aksiyonlarını mekanikleştiren dış şartlanma öğelerinden farkındalıkla özgürleşebilmek gerekir.

İnsanlar iradelerinin özgür olduğunu düşünebilirler ama gerçekte bu iradeleri, çoğunlukla toplumsal, siyasal, geleneksel, dinsel birçok şartlanma öğesinin kontrolü altındadır. Bunlar, varlığın hareketlerini onun yerine belirleyen düşünsel ve sorgulanmamış kalıplardır. Özgür iradeye sahip çıkılması, varlığın sorumluluk alarak bu tesir noktalarını idrak etmesi ve onlardan özgürleşmesiyle mümkün olabilir. Akıl ile belirebilen vicdan bu noktada açığa çıkmaya başlar. Zihin üzerindeki hakimiyet bu noktada kurulur. Sevgi ile yaklaşabilme oranı da bu noktada artar.

Üçüncü yoğunluk derecesi, pozitif ya da negatif yönlü ilerleme tercihinin yapıldığı tekamül düzeyidir. Negatif yolu tercih eden varlıklar, bu özgür irade seçiminin getirisi olan sapmalardan ötürü kendilerini tanrılaştırarak, diğer varlıklar üzerinde kontrol ve baskı kurmayı amaçlarlar. Bunun için çeşitli kanallarla diğer varlıkların algılarını yönetir ve onların özgür iradelerini ele geçirirler. Sevginin birleştirici yönünü gizleyerek; korku, çatışma ve ayrışma ile süregelen maddeci bir anlayışı izlerler. Negatifin kontrolünde oluşturulan sistemler, seçkin bir sınıf oluşturarak, diğer varlıkların köleleştirildiği, iradelerinin ele geçirildiği ve bu varlıkların tek tipleştirildiği düzenleri kurmayı amaçlarlar.

Varlık, bu yüzden katı yönlerini görebilmeli ve onu sevgisiz bir biçimde savuran realitelerini idrak edebilmelidir. Sorumluluk alarak sorgulamak ve korkulardan arınmak bu idraki elde etmenin temel şartıdır. Devrenin sonunda, sevgi dolu birleştirici bir karakter ortaya koyamayan, Yaratan yerine başkalarına kulluk eden, negatif odakların etrafında şuursuzca dolanan her varlığın, kendi vicdanı ile yüzleşeceği gün geldiğinde, yaşamlar boyu tutunduğu inanç ve realitelerinin onu kurtaramayacağını ve devreyi tekrarlamak zorunda kalacağını bilmesi gerekir.

Burak Cömertler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

REENKARNASYON

 Enkarnasyon şuur değişimidir. Reenkarnasyon ise bir gezegen devresinin öğretim süreçlerini tamamlayabilmek için geçirilen sıralı enkarnasyo...