Ana içeriğe atla

İMAN

 İman kavramı sanıldığı gibi körü körüne bir inanca karşılık gelmez. Kesinliğini bilmediğiniz, var olduğunu ya da olacağını umduğunuz şeye inanırsınız. İman etmek demek, eriştiğiniz bilgelik ve anlayış düzeyinin üzerinde, giderek yükselen başka yüksek bir seviyenin her daim olduğunu ve olacağını idrak etmek demektir. Bu idrak sizi kendi serbest şuurunuza yaklaştırarak içsel bir bağlılık ve derin bir güven duygusu hissetmenizi sağlar. İçsel gücün hissedildiği anda korkular dağılır ve sevgi belirir. Bu durum bir anlamda içinizdeki tanrısallığa yakınlaşmaktır. Hangi mesele ile ilgili olursa olsun, gerçek iman sahibi olan birisinin, inanç düzeyindeki katı ve sabit anlayışlarda takılı kalmış olan değil; sorgulayarak ve sorumluluk alarak bakış açısını genişleten ve kendisini sürekli yenileyen bir kimse olduğunu unutmamak gerekir.

İman etmenin tanımını, inanç düzeyindeki çarpık ve sabit bir noktadan algılamak birçoklarının işine geliyor veya onları konfor alanında tutarak huzurlu zamanlar geçirmelerini sağlıyor olabilir. Sabit olan ya taş gibi katılaşır ya da umulmadık bir sarsıntıyla yıkılır. Katı olan geçirgen bir hal aldıkça varlık kendini idrak eder ve birliğe erişir. İnsan, sorgulayıp idrak ettiği ve bu yolla giderek geçirgen bir hale geldiği noktada tekamül basamaklarını sağlıklı bir biçimde tırmanabilir.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNANÇ VE İDRAK

-İlk aşamada, inancın, her türlü inanışın, limitli ve egosantrik bir zihinsel yaklaşım biçimi olduğunu vurgulamakta fayda var. Şöyle ki; inanç mekanizmasını biraz açmaya çalışırsak eğer; - Önce zihinde katı bir imge belirir. Varlık, enerjisini bu imgeye sorgulamadan yoğunlaştırır ve ardından yoğunlaştırdığı enerjisini imge üzerinde sürekli ve sabit kılarak kendisine bir konfor alanı yaratır. Bunun adı inançtır. Varlık bu şekilde, inandığı, dokunulmazlık ve kutsiyet atadığı değere sahip çıkar, ötesini görmek istemez, onu bırakmak istemez, onun için savaşıp kan bile dökebilir. Bu aşamada sabit, durağan ve sorgulama yetisi henüz yeterince gelişmemiş bir zihnin yaklaşımını gözlemlemekteyiz. - Fark ettiğiniz üzere burada bir imgenin yani yaratım sonucu meydana gelen limitli mekanik bir örüntünün, varlık zihni üzerindeki hakimiyeti söz konusudur. Bir nevi maddenin varlık üzerindeki hakimiyeti de diyebiliriz bu duruma. İnancın yönlendirdiği insan, henüz sorgu ve idrak düzeyine erişilmediği iç...

ENKARNASYON & REENKARNASYON

 Reenkarnasyon bir inanç değil, farkındalık meselesidir ve evrenin işleyiş biçiminin temelidir. Evrim ihtiyacı duyan tüm varlıklar, belirli bir devre boyunca, bilinç yapılarına ve gözlem ihtiyaçlarına uygun olan gezegenlerde tekrar tekrar doğarlar. Ölüm bir son değil, yeniden doğacak, yani yeni bir şuur haline geçecek olan varlığın geçiş, dinlenme ve bir önceki enkarnasyondan elde ettiklerini özümsemesi sürecidir. Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur, dolayısıyla evrim farklı gezegenlerde, farklı beden yapılarında ve bilinç seviyelerinde hiç bitmeden devam edecektir. Reenkarnasyon anlayışını, ruhsal bilgiler ışığında, dogmalardan kurtararak gereğince içselleştirebilmek, varlığın, evreni yani kendisini tanıyabilmesinin ve farkındalıklı hayatlar yaşayabilmesinin gereğidir.  Enkarnasyon şuur değişimi demektir. Her yeni yaşam, öncesinde kurgulanır ve realiteler düzeyinde gerekli olan şuur haline geçilir. Bu kurgu, yaşam maketini oluşturan yüksek benliğin kader planlamasıdır. İç içe geçmiş...

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler