Ana içeriğe atla

SERENDİP

 Spatyomdaki bir varlığın dünyaya inmeyi ne kadar çok arzuladığını tahmin bile edemezsiniz. Ruhun temel gayesi deneyimlemek ve gözlemlemektir. Yaşam çok kıymetlidir. Bir çiçeği koklamak, gökyüzünü seyretmek, toprağı ayak parmaklarının arasında hissetmek çok kıymetlidir. Sevmek, sevgiyle yayılmak, içinde tarifsiz bir sevinç hissederek göz yaşı dökmek, aşık olmak çok kıymetlidir. Bu anlar, görünen, tezahür eden varlığınızın ötesindeki aşkın olan özünüzle buluştuğunuz anlardır. Yaşamın tadına varın, yumuşak bir gülümsemeyle ayrılıkları giderin, karşınızdakine sımsıkı sarılın, tadını çok sevdiğiniz bir yemeği yanınızdakiyle paylaşın, içten bir gülümsemeyle bir kedinin başını okşayın ve böylelikle yaşama sevincini içinizde hissedin. Yaşamak budur. Özgürce, korkmadan, sevgiyle yaşamak budur. Ve bu yaşam, alınan her nefeste çok kıymetlidir. Her şeye rağmen hissedebilene, sevebilene; saflığını yitirmeden, sevinç içinde serendiplerini keşfedebilene aşk olsun.

Dünya soğuk ve ölü bir yer değildir. Bugün karanlık bir kış günü değildir. Bahar seninle gelebilir. Bunu ancak sen sağlayabilirsin, gücünü ve sevgini içinde ancak sen hissedebilirsin. Karanlığı ve sebep olduğu kederi yine sadece sen dağıtabilirsin. Her şeye rağmen yalnız olmadığını ve sevildiğini sakın unutma. Yaratılış gayeni hatırla. O zaman, varlığının sevgiyi aramakla anlam bulduğunu ve canını sıkan karanlığın yeni, yüksek bir başlangıcın şafağı olduğunu anımsayacaksın.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNANÇ VE İDRAK

-İlk aşamada, inancın, her türlü inanışın, limitli ve egosantrik bir zihinsel yaklaşım biçimi olduğunu vurgulamakta fayda var. Şöyle ki; inanç mekanizmasını biraz açmaya çalışırsak eğer; - Önce zihinde katı bir imge belirir. Varlık, enerjisini bu imgeye sorgulamadan yoğunlaştırır ve ardından yoğunlaştırdığı enerjisini imge üzerinde sürekli ve sabit kılarak kendisine bir konfor alanı yaratır. Bunun adı inançtır. Varlık bu şekilde, inandığı, dokunulmazlık ve kutsiyet atadığı değere sahip çıkar, ötesini görmek istemez, onu bırakmak istemez, onun için savaşıp kan bile dökebilir. Bu aşamada sabit, durağan ve sorgulama yetisi henüz yeterince gelişmemiş bir zihnin yaklaşımını gözlemlemekteyiz. - Fark ettiğiniz üzere burada bir imgenin yani yaratım sonucu meydana gelen limitli mekanik bir örüntünün, varlık zihni üzerindeki hakimiyeti söz konusudur. Bir nevi maddenin varlık üzerindeki hakimiyeti de diyebiliriz bu duruma. İnancın yönlendirdiği insan, henüz sorgu ve idrak düzeyine erişilmediği iç...

ENKARNASYON & REENKARNASYON

 Reenkarnasyon bir inanç değil, farkındalık meselesidir ve evrenin işleyiş biçiminin temelidir. Evrim ihtiyacı duyan tüm varlıklar, belirli bir devre boyunca, bilinç yapılarına ve gözlem ihtiyaçlarına uygun olan gezegenlerde tekrar tekrar doğarlar. Ölüm bir son değil, yeniden doğacak, yani yeni bir şuur haline geçecek olan varlığın geçiş, dinlenme ve bir önceki enkarnasyondan elde ettiklerini özümsemesi sürecidir. Yaratan'ın bilgisi sonsuzdur, dolayısıyla evrim farklı gezegenlerde, farklı beden yapılarında ve bilinç seviyelerinde hiç bitmeden devam edecektir. Reenkarnasyon anlayışını, ruhsal bilgiler ışığında, dogmalardan kurtararak gereğince içselleştirebilmek, varlığın, evreni yani kendisini tanıyabilmesinin ve farkındalıklı hayatlar yaşayabilmesinin gereğidir.  Enkarnasyon şuur değişimi demektir. Her yeni yaşam, öncesinde kurgulanır ve realiteler düzeyinde gerekli olan şuur haline geçilir. Bu kurgu, yaşam maketini oluşturan yüksek benliğin kader planlamasıdır. İç içe geçmiş...

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler