Ana içeriğe atla

DUYGUYLA KURULAN TEMAS

Varlığı deneyim sahasına çeken güçlü, tanrısal arketipler olan duygular; bir his yumağı halinde içi içe geçmiş tesir öbekleridir. Bu tesirlere alan açıldığında ve gözlemlenerek uygun düzleme yönlendirildiğinde yumak çözülür ve elde edilen izlenimlerin ardından duygular yerli yerine yerleştirilir. Yaşananların tesirleri asla bitmez ve olanlara ait duygular asla kaybolmaz, kaybolmaları da gerekmez. Önemli olan duyguların tesirlerini sindirebilmek ve bu tesirlerin hangi biçimlerde, hangi düzleme yönlendirileceğini öğrenmektir. Bu aşamalarda verilen irade sınavı, mücadele, bilgi uygulaması ve duyguyla kurulan temas, varlığı vicdani bir uygulama içerisine sokar. Her duygu deneyimlenen bir sorumluluktur ve üstün bir halin ortaya çıkmasına yol açacak tesirleri bünyesinde barındırır. 

İmgesel örüntülerden meydana gelen duygular, beşer düzeyindeki tüm insanlar için ortaktır ve bu deneyim yoğunluğunda varlıkları tekamül ettiren temel unsurdur. İmajinatif olması sebebiyle benzer deneyim birimlerinde, hakim olduğu varlık nezdinde mekanik, egosantrik ve tek düze bir görüntü açığa çıkarır. Varlık vicdan uygulaması yaptığında ve duyguya hakim olmaya başladığında ise sevginin çeşitli uygulamaları, varyasyonlar halinde farklı yüksek biçimlerde gerçekleştirilir, dolayısıyla duyguları yönetme becerisi kazanıldığında şahsiyet de belirmeye başlar ve zamanın, dolayısıyla maddenin varlık üzerindeki hakimiyeti giderek azalır. Alınan tesir ile verilen tesir arasındaki incelik farkı varlığın gelişmişlik düzeyini belirler. Yaşamak, sıradan döngüleri tekrar tekrar deneyimlemek ile ilgili değil, farklı zorlu durumlarda yapıcı, yüksek tepkiler geliştirebilmek ile ilgilidir. Beşerin sınavı ve sorumluluğu buradadır.

Burak Cömertler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...