Herkesin başına her şey aynı şekilde; özensizlikten ve dikkatsizlikten geliyor. İnsan, kendisine dikkat etmiyor. Bağımlılıklarını gözden geçiremiyor ve kendisini denetleyemiyor. İnsan, sevdiğine özen göstererek ilişkisine dair yapıcı yaklaşımlar geliştiremiyor. Bu durum onu negatife, yani geri tesir planlarının sevgisiz, ayrıştırıcı ve kısır döngülerine hapsediyor. Dikkatle odaklanmak, bilerek yaşamanın ve gözlemcinin, gözlemlediğini kendisinden ayrıştırmadan bir bütün halde görebilmesinin, yani sevginin tezahür edebilmesinin anahtarıdır. Pozitif yönlü ilerleme ancak, dualitenin sebep olduğu ayrılıkların bilinçli bir farkındalıkla, özgür irade sahibi varlık tarafından giderilmesi ile sağlanabilir. Bu ilerleyiş varlığın esas evrimini teşkil eder.
Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler
Yorumlar
Yorum Gönder