Ana içeriğe atla

SABREDENLER VE UMUDUNU YİTİRMEYENLER

 "Yaratan, sabredenlerin ve umudunu yitirmeyenlerin yanındadır." Bu tabir teknik bir şeydir. Sabretmek, varlık enerjisinin tükenmesini engeller. Hem bireyin hem de bütünün hayrına olacağı algılanan bir konuda umudu canlı tutabilmek ve yüksek bir imanla dua edebilmek de, madde illüzyonuna doğru yönelerek korkunun, endişenin, kaygının veya pişmanlığın şartlandırıcı etkisiyle tükenecek olan varlık enerjisinin, öze yakın ve derli toplu kalmasını sağlar. Bu hal, sessizliğe ve Sonsuz Yaratan'a en yakın olunan haldir. İrade gösterilerek elde edilen bu durum, varlığın tesir aldığı ve tesir verdiği noktalara hakim olabilmesinin sonucunda beliren meditatif bir idrak halidir. Sevgi bu anda belirir ve bedenli varlık özüyle bu anda hizalanır. Yaşam bütünüyle, varlığın deneyim ve gözlem süreçleri ile birlikte, enerjisini yönlendirmeyi öğrenebilmesi ile ilgili bir olgudur.

" Siz bilmezsiniz, O bilir? " Bu ayet makul vicdanın en basit anlatısıdır. Başa gelen ve belki bazen ceza gibi hissedilen bazı durumların bilgisinin, hem geçmişten getirerek karmik bir düzensizlik olarak yol açtığımız, hem de gelecekte, bizim şu an için tam olarak idrak edemeyeceğimiz bir takım öğretici aşkın zaman hallerine ait olmasındandır. Yaşanılan her şey varlığın evrimi ve evrende fonksiyon görerek Yaratan'a hizmet edebilmesi içindir. Tüm zorlanmalar anlamlıdır. Bütün hikaye, varlığın vicdanının ve bilgiyle desteklenmiş olan makul vicdanının gelişebilmesi adına dizayn edilmiştir. Bu farkındalıkla bilerek hareket eden birisi, haklı olduğunu algıladığı yolda sabredebilir ve umudunu diri tutarak Yaratan'a yakın kalabilir. Bu halde, idrak edebilen için bir kolaylık ve ferahlık vardır.

Burak Cömertler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AKSİYON

Harekete geçmediğiniz sürece sevgi aksiyonları da alamazsınız. Dışarı doğru genişleyen yaratımınız olan duygularınız, ancak onları deneyimleme cesareti gösterdiğiniz takdirde sevgi eylemlerine dönüşebilir. Korkunun, ruhunuzun derinliklerinden akseden ilahi ışığın eylemlerinize yansımasını engelleyen bir yanılsama olduğunu unutmayınız. Küçücük bir eylemin, basit bir sözün bile kolektifte nasıl geniş yankılar uyandıracağını tahmin bile edemezsiniz. Şimdi ataleti ortadan kaldırmanın, sarsılmaz birliğin bir parçası olduğunuzu anımsamanın ve bunu sergilemenin zamanı. Etkili bir sevgi eyleminin karşısında ne zorbalık ne de cehalet ayakta kalabilir. Yaratılış gayenizi hatırlayınız, o zaman hiçbir şeyden, hiçbir koşulda korkmamanız gerektiğini anımsayacaksınız. Burak Cömertler

KONTROL

Kontrolün olduğu yerde korku, idrakli hakimiyetin olduğu yerde ise sevgi vardır. Psikolojik manada, kontrol edilerek baskılanan her düşünsel unsur, üzerinde henüz yeterince odaklanılmamış ve sağlıklı bir düzeyden gözlemlenerek gereğince içselleştirilmemiştir. Bu yaklaşım, titreşimsel düzensizlik yani karma meydana getirir. Gölge yanların potansiyel verdiği ve tekrarlayan döngüler halinde karşımıza çıkan tüm yaşam örüntülerini tespit ederek; onlardan kaçıp kurtulmak, onları baskılamak, derinlere itmek veya ötelemek yerine onlarla yüzleşmeyi istemek gerekir. Bu noktada idrak kazanılır, sevgi açığa çıkar, dolayısıyla limitli egonun hakimiyeti son bulur ve ayrışma biter. Şefkat ve bağışlama, idrakli hakimiyetten doğan bu anlayışla belirir. Kontrol etmekle üzerinde belirli bir anlayışa dayalı hakimiyet kurmak farklı yaklaşımlardır. İdrak belirdiğinde hakimiyet sağlanır ve özgür irade tam anlamıyla devreye girer. Özgür irade ile aksiyon almak varlığın yaratımının bütünüyle kendisine ait olma...

DUA

 Eğer ilahi mekanizmalar beni daima gözetiyorlar ve ihtiyaçlarımı biliyorlarsa, yaşam yolculuğumu sıkı bir şekilde denetliyorlar ve bana şah damarımdan daha yakınlarsa, ben neden hala dua etme ihtiyacı duyuyorum? Dua, yukarıya yani ilahi gözetici mekanizmalara doğru yöneltilen bir tür dilekçedir. Bu dilekçenin yukarıya, kuvvetle ve çabayla, uygun kademeye gönderilebilmesi, dua eden varlığa gelmesi gereken ya da gelebilecek olan potansiyel haldeki yardımların gerçekleşmesini, aktif hale gelmesini sağlar. Yani dua, yardımı talep eden varlığın gayretiyle, yukarıyla olan bağlantının kuvvetlenmesini ve genişlemesini sağlayarak, ihtimal dahilinde, pasif halde, hazırda bekleyen ve ihtiyaç duyulan yardımların cevap bulmasının yolunu açar. Duanın kabul olmasının ise iki şartı vardır. İlki, duanın kuvvetle ve samimiyetle yapılması, diğeri ise yapılan duanın kendisinin ve diğer varlıkların evrimine engel oluşturmayacak içerikte olmasıdır. Yani her istenilen şey, varlığa her şartta verilmez; n...