"Yaratan, sabredenlerin ve umudunu yitirmeyenlerin yanındadır." Bu tabir teknik bir şeydir. Sabretmek, varlık enerjisinin tükenmesini engeller. Hem bireyin hem de bütünün hayrına olacağı algılanan bir konuda umudu canlı tutabilmek ve yüksek bir imanla dua edebilmek de, madde illüzyonuna doğru yönelerek korkunun, endişenin, kaygının veya pişmanlığın şartlandırıcı etkisiyle tükenecek olan varlık enerjisinin, öze yakın ve derli toplu kalmasını sağlar. Bu hal, sessizliğe ve Sonsuz Yaratan'a en yakın olunan haldir. İrade gösterilerek elde edilen bu durum, varlığın tesir aldığı ve tesir verdiği noktalara hakim olabilmesinin sonucunda beliren meditatif bir idrak halidir. Sevgi bu anda belirir ve bedenli varlık özüyle bu anda hizalanır. Yaşam bütünüyle, varlığın deneyim ve gözlem süreçleri ile birlikte, enerjisini yönlendirmeyi öğrenebilmesi ile ilgili bir olgudur.
" Siz bilmezsiniz, O bilir? " Bu ayet makul vicdanın en basit anlatısıdır. Başa gelen ve belki bazen ceza gibi hissedilen bazı durumların bilgisinin, hem geçmişten getirerek karmik bir düzensizlik olarak yol açtığımız, hem de gelecekte, bizim şu an için tam olarak idrak edemeyeceğimiz bir takım öğretici aşkın zaman hallerine ait olmasındandır. Yaşanılan her şey varlığın evrimi ve evrende fonksiyon görerek Yaratan'a hizmet edebilmesi içindir. Tüm zorlanmalar anlamlıdır. Bütün hikaye, varlığın vicdanının ve bilgiyle desteklenmiş olan makul vicdanının gelişebilmesi adına dizayn edilmiştir. Bu farkındalıkla bilerek hareket eden birisi, haklı olduğunu algıladığı yolda sabredebilir ve umudunu diri tutarak Yaratan'a yakın kalabilir. Bu halde, idrak edebilen için bir kolaylık ve ferahlık vardır.
Burak Cömertler
Yorumlar
Yorum Gönder