Ben sadece bir tesir aktarıcısıyım, seni değiştiremem. Sen istersen kendini değiştirirsin. Seni özgürleştiremem, istersen kendini sen özgür kılabilirsin. Işığın senin içinde, eğer istersen ona sen yönelebilirsin. Uzağında arama, yardım bekleyip durma, bu yüzden yeterince zayıf düştün. Sen eğer görmek istersen görürsün. Bilmek istersen elini uzatıp alırsın. Hiç kimse kurtarıcın değil, sen kurban da değilsin. Yüzeyde ne kadar az, derinde ne kadar çok olduğunu elbet fark edeceksin. Ayrıştırdın, baskıladın, çepere doğru ittin. O, yine de gelip gözlerini senin gözlerine dikti. Sen gözlerini kaçırdın. Yükü üstlenmesi için bir suçlu aramak, sorumluluktan kaçmanın en iyi yoluydu. Bunu uzun süredir yapıyorsun. Kaçtıkça kaçtın, kurban olmanın ince hazzını sinsice yaşadın. Zamana bağımlı olmak içten içe hoşuna gidiyordu. Akan kanından yansıyan, toplu iğne ucu kadar parlak küçücük bir noktaya sığmaya çalıştın. Çok enerji yitirdin. Gözün dışarda arayıp duruyorsun. Gelmesini ve seni çekip çıkar...