Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DÜŞÜNCE&REALİTE

Yaratan düşünmez. Düşünmek zamana ve varlıklara ait bir eylemdir. Yaratım da evren dahilinde, yaratılan varlıklar tarafından bu şekilde meydana getirilir. Duygu, düşünce ve bilginin karşılığı olan realiteler ile madde illüzyonu kurulur ve yaşam, katlanan boyutlar içerisinde belirir. Din, millet, ülke, eş, çocuk, evlilik, zenginlik, duygular, travmalar... vb. tüm yaşamsal realiteler birer düşünce unsurudur, varlıklar tarafından oluşturulur, zamanla dağılır ve yükselen düşünceyle kapsamlanır. Tüm bu unsurların tesirleri varlık tarafından gözlenir, algılanır ve anlamlandırılır. Bu sayede üst bilinç aşamasına geçilerek tekamül basamakları tırmanılabilir. Realite kavramının ne olduğunu sorgulayarak iyice anlamak; hangi realitemize tutunduğumuzu ya da hangisini kullanarak bilincimizi yukarı çıkarabildiğimizi idrak etmemiz adına biz kolaylık sağlayacaktır. Düşünce, varlığa aittir ve ayrılık yaratır. Deneyimlediğimiz ikilik alemi, düşünce ve sapmalarının gelişip yayıldığı uzay/zaman düzlemidir...

ANDA KALABİLMEK

Varlık enerjisinin zamana ait düşünsel unsurlardan kopartılarak, zihinde tek bir noktada yoğunlaştırılması, öze yaklaştırılması ve bu sayede enerjinin, etkileşimde olunan realitelere farkındalıkla odaklanılarak; onları algılamak ve anlamlandırmak için kanalize edilmesi, anda kalabilmenin yolu açılır. Enerjinin zaman düzleminden ana çekilmesi, tıpkı meditasyonda olduğu gibi, tüm düşünce, yargı, eleştiri, korku gibi madde illüzyonuna ait unsurların devre dışı bırakılmasını sağlayarak, varlığı meditatif bir hale sokar. Bu sayede saf gözlem yapabilmenin yolu açılır. Böyle bir şuur halinde gözlenen ile gözlemleyen arasında illüzyona dair hiçbir aracı unsur kalmaz ve birlik açığa çıkar. Bu yüksek algı halinde realite üzerinde hakimiyet kurulur ve sevgi açığa çıkar.  Zamana ait düşünsel unsurlar nelerdir?  Hareket, düşünce, korku, endişe, kaygı, çatışma, kıyaslama, bölünme, ayrışma, çekişme, kıskançlık vb. unsurlardır. Tüm bunların kaynağı zihnin ürettiği imgelerdir. Bu imgelerin tes...

ALGI

Algılamak büyük resmi görmek demektir. Duyularla beslenen, zihin tarafından duygu olarak kodlanan tepkilerin gözlenerek düşünce üretilmesi ve aşama aşama bu düşüncenin gözlemlenmesi ile çaba göstermeksizin akış halinde beliren andaki farkındalık durumudur. Zihnin kendisine ait olmayan yönlendirici ve iradesini etkileyen düşünce formlarından yani şartlanmalardan arınması algının genişliğini ve kalitesini etkiler. Algılama zamansızdır, imgenin gözlemlenmesiyle anda meydana gelir. Varlık enerjisinin zaman düzleminden ana çekilmesiyle, farkındalıkla odaklanma halinde üst düzeye ulaşır. Realite geçişini sağlayabilmenin özü algılamaktan geçer. Yaratan yarattıklarını bu şekilde evreden evreye geçirir. Algılamak, mevcut hafıza üzerinden anlamlandırmanın yolunu açar ve bu, anın barındırdığı sevginin ortaya çıkmasına eş değerdir. Algı zamansızlıkta beliren farkındalık halidir, zaman ise algının artması için düşünceyi harekete dönüştürüp etkileşimle sonuçlandıran enerjetik bir yapıdır. Zaman illü...

VARLIK ENERJİSİ

Saf ve duru düşünceye odaklanarak gözlemlemek, hadisenin tüm yönleriyle algılanmasına ve farkındalığın artmasına sebep olur. Varlığı bilişsel açıdan yükselten temel unsur, bu maddeye hakim olma halinde gerçekleşir. Sevgi bu yolla tomurcuklanmaya başlar ve madde düzlemine yayılır. Dikkatle odaklanmak için ise varlık enerjisinin dağılmadan hadise üzerinde yoğunlaştırılması gerekir. Korku, kaygı, endişe, çatışma, kin, nefret vb. duygular, varlığın çözüm ve odaklanma için kullanması gerektiği enerjisini zamanın içine hapsederek ayrışma yaratır ve enerji kaybını artırır. Bu yüzden zihni boşaltabilmek, tesir noktalarını ve enerjinin yönlendirildiği noktaları kontrol edebilmek önemlidir.  Varlığın idraklenmesi de bu tesirlere karşı tepki geliştirebilmesi ve enerjisini uygun noktaya yönlendirebilmesiyle doğru orantılıdır. Düşünmek hem yaratımın meydana gelmesi, hem realitelerin kapsamlanması, hem de bu süreçlerde ortaya çıkanların gözlemlenmesi açısından önemlidir ve evrenin işleyişinin te...

DİZAYN

Varlık, zaman döngüsü içerisine yerleştirdiği bir imgenin peşinden gittiği zaman dönüşümünü sağlayamaz. Enerjisini o imgeyi gözlemleyerek, bütünüyle algılayıp içselleştirmek için kullanabildiği zaman bu dönüşümü sağlayabilir. Yani talep edilen değişim dışarıda aranarak değil, içeriye odaklanarak gerçekleştirilir. Umut etmenin, inanmanın ya da hayal kurmanın değişimi getiren asıl unsurlar olduğu sanılabilir, fakat bu bir yanılgıdır. Bunların hepsi zamana ekilmiş imgelerdir, dualiteye aittir ve şartlanmaya neden olur. Hayatın şimdiki anda akıp gittiğini fark etmek ve değişimi tam şu anda gerçekleştirmeyi istemek önemlidir. Alım genişliği ve değişim potansiyeli yalnızca anın akışına izin verilebildiğinde aktif hale gelir. Gelecek gelecekte değil, içinde bulunulan anda dizayn edilebilir. İmge: Düşünce: Realite: Zaman: İllüzyon Yaşam birleştirilmeyi bekleyen ayrılıklar bütünüdür ve düşüncenin karşılığıdır. Düşünce ayrılık yaratır. Varlık, giderek geliştirdiği düşüncesini zaman içinde gözlem...

DİKKAT

Birisini sevmek ya da bir olayın derinlerinde yatan sevgiyi ortaya çıkarmak, o kişiye ya da olaya dikkatin verilebilmesinden geçer. Farkındalıkla odaklanmak varlık enerjisinin dağılmadan, egoya ait korku, endişe, kaygı vb. duyguların tesiri altında kalınmadan bütünüyle algılanıp anlamlandırılmasının yolunu açar. Konsantre halde, etki altında bırakılmamış bir zihinle odaklanmak ve dikkati yoğunlaştırmak sevmeye eş değerdir. İçinde bulunulan anın barındırdığı sevgi bu şekilde ortaya çıkarılabilir. Zamana ve dolayısıyla ikiliğe ait ayrılıklar, yargılar, eleştiriler, çatışmalar, korkular ve sınırlar bu odaklanma anında yerini sevgiye, anlayışa, özgürlüğe, merhamete ve bilgeliğe bırakır. Gözlemci gözlemlediğinden ayrı olmadığını, illüzyona dair her unsurun kendisinin bir farklı yansıması olduğunu anlar. Zamana ait olan sadece zamansızlık halinde layıkıyla algılanabilir. Burak Cömertler

PERDELEME SÜRECİ

Evrimsel sürecin getirisi olarak, varlıkların deneyimlemeleri gereken katalizörlerin niteliğini ve niceliğini artırmak amacıyla bilincin, bilinçdışından ayrışması perdeleme sürecini doğurur ve varlığın psişesini meydana getirir. Bilinçdışı havuzu, evrensel ve ruhsal üst tesirlerin alındığı bilinçüstünü, geçmiş yaşam deneyimlerinin depolandığı bilinçaltını kapsar ve kolektif deneyimsel örüntülerle varlıkları birbirlerine bağlar. Üçüncü yoğunluk derecesi tekamül süreçlerinde bilinçli prensipler tarafından zamanla geliştirilen perdeleme, özgür irade sapmasının deneyimlenmesine olanak vererek negatif ve pozitif kutbiyetin açığa çıkmasına neden olur. Perde, çivit rengi çakrada yoğunlaştırılan enerjinin sonsuz zekaya temas edebilmesiyle; rüya, meditasyon, imgeleme, duru görü, sezgi vb. yöntemler ile delinebilir. Perdeleme sadece üçüncü yoğunluk derecesi tekamül süreçlerinde varlıklar tarafından deneyimlenir. Yani üst boyutlarda bu tarz bir bilinç bölünmesi söz konusu değildir. Özgür iradeye ...

ZAMAN & İLLÜZYON

Zaman bir gerçeklik değildir ki bitip tükendiği zaman siz de yok olasınız. Zaman illüzyondur, dolayısıyla görecelidir ve değişkenlik gösterir. Değişkenlik gösteren dağılmaya mahkumdur. İki, bire hizmet etmesi için zaman ve düşünceyle meydana gelen illüzyondan ibarettir.  Anda olan birlenir, zamana giren deveran eder, gözlem için ikilenir. Zaman, biri iki gibi parçalara ayırarak gösterir. Anda olan harekete bağlanmış düşünceyi gözler, deveran edeni algılar, farkındalığını artırır. Günün sonunda ikiliğe ait her unsur ve realite görevini yapar, varlığın enerjisi özüne çekilir. Bir bütün olur, illüzyon dağılır. İkilik biter birlik başlar. İkilik dünyasını gözleyiniz ve özün birliğini de gözleyiniz. İkilik olan her unsurun bire hizmet ettiğini ve yıkılmaya mahkum olduğunu fark ediniz. Zaman, birin enerjisinin, kendi kendisini tanıyabilmesi için madde ortamına aktarılarak ikilik düzleminde fark edilmesinin yolunu açar. İkilik çatışma doğurur, çatışmanın giderilmesi özün gözlemesine, algı...

YARATIM

İki türlü yaratım vardır. İlki, yoktan var etme biçiminde gerçekleşen ruhsal ve fiziksel evrenin Sonsuz Yaratan tarafından meydana getirilmesidir. Yaratılış sonsuzluktur. İkincisi, varlıklar aracılığıyla meydana getirilen yaratımdır. Bu yaratım, maddeyi şekillendirmenin ve üzerinde hakimiyet kurmanın pratiklerini içerir. Bu sayede elde edilen veriler, varlık ve onunla birlikte deneyimleyen Yaratan tarafından gözlemlenerek özümsenir. Sonsuzluk bu şekilde sonsuz enerjiye odaklanır. Bu odaklanma bilinçli prensipler dahilinde, kademe kademe varlıkları ve varlık sistemlerini oluşturur. Her aşaması bilginin işlenerek bir diğer vasata projekte edilmesi ile gerçekleşir. Odaklanarak gözlemlemek farkındalık kazandırır. Farkındalık kazanan varlık tekamül eder ve kendisini gerçekleştirir. Varlıkların eliyle meydana getirilen yaratım temel manada şu şekilde gerçekleşir: Ruhsal özün ve bu özün manyetik alanına bağlandığı bedenin birlikteliği varlığın zihnini meydana getirir. Zihin imge, yani düşünce...